11. Hukuk Dairesi 2015/12766 E. , 2016/6592 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/05/2015 tarih ve 2012/661-2015/344 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.06.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin 30.10.2012 tarihinde yapılan ortaklar kurulu kararı ile şirket ana sözleşmesinde değişiklik yapıldığını, değişikliğin 15.11.2012 tarihli sicil gazetesinde 2012/3 numaralı karar olarak tescil ve ilan edildiğini, ancak toplantıda şirket ana sözleşmesinin tadili için gerekli nisabın sağlanamadığını, sermaye payları üzerinden %51 hissenin ..., %33 hissenin ..., %16 hissenin ..."na ait olduğunu, TTK"nın 589. maddesine göre toplantıda karar alınabilmesi için esas sermayenin 2/3’üne karşılık gelen ortakların olumlu oyunun gerekli olduğunu, 30.10.2012 tarihli toplantıda ise sadece %51 hisseye sahip ...’nun olumlu oy kullandığını, diğer ortakların olumsuz oy kullandıklarını, her ne kadar toplantı gündeminin ana sözleşmenin yeni TTK"na uyumlu hale getirilmesi olarak bildirilmiş ise de alınan kararların uyumla ilgisinin bulunmadığını, dolayısıyla 6103. sayılı Yasa"nın 20 ve 26’ncı maddelerinin karar nisabında dikkate alınamayacağını, kaldı ki ana sözleşmenin 17. maddesinde ortakların oy hakkının sınırlandırıldığını, sözleşme hükmünde; “her ortağın oy hakkı sermayesine göre hesap edilir. Her 1000 TL bir oy hakkı verir ancak bir ortak bütün ortakların sahip olduğu oy sayısının 1/3’ünden fazlasına sahip olamaz” denildiğini, sözleşmenin 17. maddesinin geçerli ve yürürlükte olup bu durumun ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen 2009/336 esas 2010/384 karar sayılı karar ile kesinleştiğini, gerekli nisaplara uyulmadan alınan kararların yok hükmünde olduğunu belirterek 30.10.2012 tarih ve 2012/3 sayılı genel kurul kararı olarak tescil ilan edilen kararın yok hükmünde olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ... İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ortakları olan tarafların ilan edilen günden ile toplanma kararı alarak 30.10.2012 tarihinde davaya konu 2012/3 sayılı kararı aldıklarını, yapılan görüşmelerde sermayenin %51’ini temsil eden davalı ...’nun olumlu oy kullandığını bu şekilde alınan kararın ticaret sicil müdürlüğünce yasaya uygun görülen bölümlerinin tescil ve ilan edildiğini, toplantıda alınan kararların esas sözleşmenin yeni TTK"ya uyumlu haline getirilmesine yönelik olduğunu, 6103 sayılı Yasa"nın 26. maddesi uyarınca şirketlerin kanunun yürürlük tarihinden itibaren 12 ay içinde esas sözleşme hükümlerini kanuna uygun hale getirmeleri gerektiğini bu amaçla yapılan toplantılardaki nisabın aynı yasanın 20. maddesine göre %51 olduğunun bu çerçevede 2012/3 sayılı toplantıda alınan kararların yasaya uygun olup nisap konusunda yasa ve sözleşme hükümlerine aykırılık bulunmadığını, sözleşmenin 17. maddesi hükmünün şirketin kurulduğu 1989 yılında ana sözleşmeye derç edildiğini, o dönemde şirketin dört ortaklı olup sözleşme hükmünün sorun teşkil etmediğini ancak şirketin üç ortaklı hale gelmesiyle sözleşmenin 17. maddesindeki düzenlemeyle bütün ortakların aynı yönde oy kullanmak zorunluluğunun ortaya çıktığını bu nedenle ortaklar kurulu yapılamadığı gibi hiçbir karar alınamadığını, nitekim ana sözleşmedeki bu düzenleme ile paralel hüküm içeren yasa hükmünün 559. sayılı KHK"nın ile yürürlükten kaldırıldığını, sözleşmenin 17 madde hükmünün hakim ortağı oy hakkından mahrum etmesi sebebiyle TTK’nın 537/2. maddesi hükmü karşısında sakat ve geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı şirketin esas sözleşmesinin 17. maddesinin geçerli olup olmadığına yönelik değerlendirmelerin taraflar arasında görülüp kesinleşen diğer dosyada değerlendirilip nihayetinde şirket ana sözleşmesinin oy hakkına ilişkin 17. madde hükmünün geçerli olduğu benimsenmiş olup bu yönüyle eldeki dava bakımından ana sözleşmenin 17. madde hükmünün geçerli ve hukuka uygun olduğu, 6103 sayılı TTK yürürlük Kanunu"nun 22. maddesine göre TTK’ya uyum için yapılacak genel kurullarda toplantı nisabı aranmayacağı, kararların toplantı da mevcut oyların çoğunluğu ile alınacağı, yasa hükmüne göre esas sözleşmenin Yeni Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun hale getirilmesini hedefleyen toplantılarda kararın mevcut oyların çoğunluğu ile alınması yeterli ve geçerli olacak iken bu amaca uygun olmayan kararların ise TTK’da belirtilen nitelikli çoğunluk tarafından alınması gerekecek ve ortakların oy hakkı bakımından sözleşmenin 17. madde hükmü de dikkate alınacağı, 30.10.2012 tarih ve 2012/3 sayılı ortaklar kurulunda alınan ve şirket sözleşmesinin 2, 6, 8, 13, 15 ve 19. maddelerinin yeni TTK"ya uyumlu hale getirilmesine yönelik kararların yasanın emredici olarak düzenlediği konulara ilişkin olup kararların 6103 sayılı Kanun"un 20/2 maddesi uyarınca toplantıda mevcut oyların çoğunluğu ile alınacağı, 2, 6, 8, 13, 15 ve 19. maddeler yönünden bu nisaba uyulduğu, buna karşılık 1, 3, 4, 5, 7, 9, 10, 11, 12, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinin yeni TTK"ya uyumlu hale getirilmesine yönelik kararların ise yasanın emredici olarak düzenlemediği konulara ilişkin olup, söz konusu kararların alınmasında 6103 sayılı Kanun"un 20/2 maddesindeki nisaptan söz edilemeyeceği, bu itibarla söz konusu kararların alınmasında toplantı nisabına uyulmadığı için yoklukla malûl olduğu, ayrıca genel kurul kararlarının iptali/yoklukla malul olduğunun tespiti davasının şirkete yöneltilmesi gerektiği gerekçeleriyle davalı ortak hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 1, 3, 4, 5, 7, 9, 10, 11, 12, 14, 16, 17 ve 18. maddelerde alınan kararlarla ilgili davanın kabulü ile bu kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, diğer 2, 6, 8, 13, 15 ve 19. maddelerle ilgili açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... yönünden kurulan hükme yönelik olarak davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Davacılar vekilinin davalı şirket hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince, dava, davalı şirketin 30/10/2012 tarihli, 2012/3 sayılı ortaklar kurulu toplantısında alınan kararların yok hükmünde bulunduğunun tespiti ile iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın yukarıda anılan gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK"nın 617/3. maddesi uyarınca anonim şirketlere ilişkin hükümlerin bu maddede belirtilen hususlarda limited şirketlere de kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. Bu kapsamda anonim şirketlere ilişkin olan ancak limited şirketlere de kıyasen uygulanacak olan TTK"nın 422. ve Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak ... Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik"in 26/3. maddelerinde, yapılacak toplantıda tutulacak tutanağın nasıl düzenleneceği belirtilmiştir. Bu madde hükümlere göre, tutanak pay sahiplerini veya temsilcilerini, bunların sahip oldukları payları, gruplarını, sayılarını, itibari değerlerini, genel kurulda sorulan soruları, verilen cevapları, alınan kararları, her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayılarını içermelidir.
Ancak somut olayda dava konusu edilen ortaklar kurulunda alınan kararlara ilişkin tutanakta, genel kurulda sorulan soruların, verilen cevapların, alınan kararların, her karar için kullanılan olumlu ve olumsuz oyların sayıları yer almamaktadır. Bu itibarla somut olayda uygulama yeri bulunan TTK"nın 422. maddesi uyarınca ortaklar kurulu toplantısında alınan kararlar geçersiz bulunduğundan, davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi doğru bulunmamış hükmün bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin davalı ... yönünden kurulan hükme yönelik bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan davalı ..."a yönelik olarak kurulan hükmün ONANMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile davalı şirket yönünden kurulan hükmün yukarıda yazılı nedenle davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 14.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.