Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/9945
Karar No: 2008/5295
Karar Tarihi: 03.04.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/9945 Esas 2008/5295 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/9945 E.  ,  2008/5295 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Düzce 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarih               :  4.4.2006
    No                   : 460-219  

    Davacı  davalı işveren nezdinde 1990-2002 tarihleri arası çalıştığının tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  reddine  karar vermiştir.
    Hükmün  davacı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Dava, davacının 1990-2002  tarihleri arasında eğitim ve öğretim dönemlerinde davalı okul aile birliğinin işçisi olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
    1-A. İlköğretim Okulu Müdürlüğü ve A. İlköğretim Okulu Aile Birliğinin taraf sıfatı bulunmadığından  bu davalılar aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esastan davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
    2-Davanın D. Milli Eğitim İl Müdürlüğüne yöneltilmesi temsilde hata olup Milli Eğitim Bakanlığına yöneltilmesi gerekir.Nevarki hazine vekili davayı takip etmekle Bakanlık adına husumeti kabullendiğinden  karar başlığında Milli Eğitim Bakanlığı yazılması gerekirken Milli Eğitim Müdürlüğünün yazılması da doğru değildir.
    3-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti  davaları için özel  bir  ispat yöntemi öngörmemiş  ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş  içtihadı gereğidir.  Bu tür davalarda  öncelikle  davacının  çalışmasına ilişkin belgelerin  işveren tarafından verilip  verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa  işyerinin gerçekten var olup olmadığı  kanun kapsamında  veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı  eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir  duyarlılıkla araştırılmalıdır.  Çalışma olusu her türlü delille ispat  kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş  tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan  seçilmesine özen gösterilmelidir.  Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu  hiçbir kuşku ve duraksamaya  yer vermeyecek şekilde  belirlenmelidir. Yargıtay  Hukuk Genel  Kurulunun  16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da  bu doğrultudadır.
    Somut olayda  dinlenen tanıkların beyanlarından davacının söz konusu okulda zaman zaman çalışmalarının bulunduğu anlaşılmakta ise de  tesbiti istenilen sürenin uzunluğu dikkate alındığında çalışma süresi yönünden kesin saptamaları içermediğinden bu tanık beyanları ile sonuca gidilmesi, eksik inceleme ve araştırma ile istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınarak, davacının tesbitini istediği döneme ait okulda çalışan idareci, öğretmen, hizmetli gibi  personelin kayıtlarını İl Milli Eğitim Müdürlüğünden getirterek davacı ile aynı dönemlerde okulda çalışmış ve resmi kayıtlara geçmiş  tanıkları yada komşu işverenlerin bordrolarına, resmi kayıtlarına geçmiş  çalışanlarını tesbit edip beyanlarına başvurmak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.   
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde  temyiz edene iadesine, 03.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi