Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14536
Karar No: 2016/6587
Karar Tarihi: 14.06.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14536 Esas 2016/6587 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/14536 E.  ,  2016/6587 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20/03/2014 tarih ve 2013/494-2014/193 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalı şirketler vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14/06/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalıların her istenildiği an geri ödeneceği ve yüksek faiz verileceği garantisiyle binlerce kişiden para topladıklarını, bu kapsamda müvekkilinden de hisse senedi devir ve kabul sözleşmesi başlıklı belge karşılığında para alındığını, müvekkilince istenmesine rağmen alınan paranın geri ödenmediğini, davalıların eylemlerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, hukuken müvekkilinin ortak yapılmasının mümkün olmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin bu faaliyetler nedeniyle yargılandıklarını, bu yargılamalarda şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, davalı ..."ın da meydana gelen bu zarardan sorumlu bulunduğunu ileri sürerek geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, 39.373,43 TL alacağın faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davacının müvekkili ... İht. Mad. Paz. Tic. AŞ"nin ortağı olduğunu, bu ortaklığın hukuka uygun bulunduğunu, TTK"nın 329 ve 405. maddeleri uyarınca anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, temsil olunan hisselerin gerçeği yansıttığı, yapılan pay devrinin kanuna ve ana sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği, ortaklık defterinin ve toplantıların usulünce olduğu, davacının hileli davranışlarla aldatıldığının tespitine elverişli deliller bulunmadığı, ancak davacıya satılan payların nominal bedelden satılması gerektiği halde buna uyulmadığı ve davacıdan fazla alınan bedelin iadesi gerektiği gerekçesiyle davacı ile davalı şirketler arasında gerçekleştirilen hisse devirlerinin geçerli olduğunun tespitine, 18.157,18 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalı şirketlerden tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili ile davalı şirketler vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına ilişkindir.
    Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda, vaki olay açısından şirket muhasebe kayıtlarında davacının pay sahibi olduğuna ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, defterlerin mevcut durumu nazara alındığında pay sahipliği durumunun şirket kayıtlarından tespit edilemeyeceği, ancak birikimlerini değerlendirmek isteyen bir kimse ile fon talep eden bir anonim şirket arasındaki ilişkinin kural olarak ortaklık ilişkisi olarak nitelendirilebileceği belirlenmiştir.
    Bilirkişi raporunda açıkça, şirket muhasebe kayıtlarında davacının pay sahibi olduğuna ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, defterlerin mevcut durumu nazara alındığında pay sahipliği durumunun şirket kayıtlarından tespit edilemeyeceği belirlendiğine göre, bu durumda taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından bu aşamadan sonra davacının zararından davalıların haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunup bulunmadığı üzerinde durulması gerekir. Dairemizden geçen diğer emsal dosyalardan da anlaşılacağı üzere ... Grubu"na dahil bazı şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla yukarıda belirtilen belgeler gibi belgeler karşılığında para tahsil ettikleri, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kulllanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri böylelikle haksız fiilde bulundukları anlaşılmakla yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Öte yandan, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK"nın 336. maddesi uyarınca davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan yazılı gerekçeyle reddi de doğru değildir. Zira, 6762 Sayılı TTK"nın 336/5. maddesinde tarif edilen gerek kanunların gerekse sözleşmelerin kendisine yüklediği sair vazifelerin kasten ve ihmal neticesi yapılmaması, TTK"nın 321/son maddesinde de, temsile ve idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirketin sorumlu olacağı hükme bağlandığından davalı ..."ın da davalı şirketlerin yönetim kurulu başkanı olarak gerek MK"nın 50. maddesi gerekse de TTK"nın 321/son maddesi uyarınca zarardan sorumlu tutulabileceği ve bu nedenle kendisine husumet yöneltilebileceği gözetilmeksizin bu davalı yönünden dahi pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    2- Davalı şirketler vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Dairemizin 08/03/2013 tarihli bozma ilamından önceki mahkeme kararında davalı ... ve davalı ... İht. Paz. Ticaret A.Ş. hakkındaki davanın kısmen kabulüne, davalı ... AŞ hakkındaki davanın ise husumetten reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafça temyiz edilmemiş olup, böylelikle adı geçen davalı hakkında verilen husumetten ret kararının kesinleşmiş olduğu anlaşılmış olmasına rağmen, davalı ... AŞ hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmamış hükmün bu nedenle davalı ... AŞ yararına bozulması gerekmiştir.
    3- Bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... AŞ yararına BOZULMASINA, (3) bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ...ye iadesine, 14/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi