(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2019/152 E. , 2020/1326 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşma talepli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ...’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ..."nın davalı şirket ile sözleşme imzalamak için görüşmeler yaptığını, başlangıç ücreti olarak 100.000 Euro"yu banka havalesi yoluyla davalıya ödediğini, sözleşmenin yapılmaması nedeniyle yabancı para alacağının iadesi için 28.01.2009 tarihinde 100.000 Euro asıl alacağa 20.12.2009 tarihinden itibaren bankaların dövize uyguladıkları en yüksek mevduat faiz oranı olan %12 oranında faizi ile birlikte tahsili için takip başlatıldığını, davalının 180.512,50 TL ödeme yaparak bakiye alacağı 06.02.2009 tarihinde itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece verilen davanın kısmen kabulü kararı, Dairemiz 2016/18275 esas ve 2017/1947 karar sayılı 09.03.2017 tarihli ilamı ile “Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de yine bozma ilamının gereğinin yerine getirilmediği, icra takip konusu alacağın Euro üzerinden talep edilmiş olması nedeniyle, mahkemece son ödeme tarihindeki davacının bakiye alacağının, işlemiş faiz alacağının Euro cinsinden değerinin bulunarak bu miktara karşılık gelen Euro üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken Euro değerinin TL karşılığı üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının icra takibinden sonra ve dava tarihinden önce banka havalesi yoluyla 180.512,50 TL ödeme yaptığı, davalının ödeme yaptığı tarih itibariyle davacıya olan borcu, ferileriyle birlikte 100.138,47 Euro ve yapılan ödemenin Euro karşılığı ise 86.369,61 Euro olduğu, ödeme yapılan tarih itibariyle davacıya bakiye 13.768,86 Euro borcun kaldığı, dava değerinin 13.713 Euro olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, itirazın iptali davası olup bu dava takip talebi ile sıkı sıkıya bağlı bir davadır. 28.01.2009 tarihinde 100.000 Euro"luk asıl alacak için başlatılan dava konusu takipte, takip tarihinden sonraki bir tarih olan 20.12.2009 tarihinden itibaren yıllık %12 faiz talep edilmiştir.
Davalı borçlu asıl alacağa karşı davacı alacaklıya 06.02.2009 tarihinde 180.512,50 TL ödeme yapmıştır. Takip talebinde asıl alacak için istenilen faiz ödeme tarihinden sonraki bir tarih olduğu için, davalının TL cinsinden yaptığı ödemenin asıl alacağın ne kadarına karşılık geldiğinin tespiti sırasında asıl alacağa faiz işletilmesi mümkün değildir. Mahkemece yapılacak iş bir hesap bilirkişisi görevlendirilerek 06.02.2009 tarihinde Euronun Merkez Bankasınca belirlenmiş efektif satış kuruna göre 180.512,50 TL’nin Euro karşılığını bulmak ve bunu 100.000 Euro asıl alacaktan düşerek davacı alacaklının davalıdan talep edebileceği Euro cinsinden asıl alacağı belirlemekten ibarettir. Mahkemece daha sonra davacının faiz başlangıç talebi olan 20.12.2009 tarihi itibariyle devlet bankalarının 1 yıllık Euro mevduatına uyguladığı en yüksek faiz oranını belirleyip asıl alacağa 20.12.2009 tarihinden itibaren belirlenen ve daha sonra değişen oranlarda faiz uygulanacak şekilde hüküm kurulmalıdır. Ayrıca hüküm kurulurken davacı lehine hükmolunan icra inkar tazminatının da takip tarihindeki euronun efektif satış kuruna göre hüküm altına Euro cinsinden asıl alacağın TL karşılığı bulunup bunun %40’ı hesaplanmalıdır. Mahkemece bu hususlara dikkat edilmeden ve takibin hangi koşullarda devam edeceği yazılmadan ve icra inkar tazminatının da hangi oranda hesaplandığı hüküm yerinde gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdiren 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.