Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/385
Karar No: 2021/997
Karar Tarihi: 24.02.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/385 Esas 2021/997 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/385 E.  ,  2021/997 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinafı üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, ölünceye kadar bakma akdine aykırılık nedeniyle dava açıldığı, her ne kadar bu davayı mirasçıların açmasına olanak yok ise de, mirasbırakanın aynı nedenle sağlığında dava açması nedeniyle eldeki dava bakımından davanın dinleneceği ve dosya kapsamındaki deliller ile davalının bakım borcunu yerine getirmediğinin ispat edildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi gereğince hükmün ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ün maliki olduğu 116 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı oğlu ...’e devrettiğini, ne var ki davalının bakım borcunu yerine getirmediğini, bu nedenle de mirasbırakanın sağlığında Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/382 esas sayılı dosyasında akde aykırılık nedeniyle iptal-tescil davası açtığını, ancak davanın takipsizlik nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davalının bakım konusunda mirasbırakanı kandırarak ikna ettiğini, mirasbırakanın da mal kaçırma amacıyla tek erkek çocuğu olan davalıya bakım akdiyle devir yaptığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tescilini istemişlerdir.
    Davalı, bakım akdinden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, kardeşlerinin mirasbırakanı etkilemesi nedeniyle sağlığında mirasbırakanın dava açtığını, ancak mirasbırakanın sonradan bu davadan vazgeçerek davayı takipsiz bıraktığını, tescil işlemlerinin usule uygun olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, muris muvazaa nedenine dayalı dava açıldığı, ancak mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket ettiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinafı üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, ölünceye kadar bakma akdine aykırılık nedeniyle dava açıldığı, her ne kadar bu davayı mirasçıların açmasına olanak yok ise de, mirasbırakanın aynı nedenle sağlığında dava açması nedeniyle eldeki dava bakımından davanın dinleneceği ve dosya kapsamındaki deliller ile davalının bakım borcunu yerine getirmediğinin ispat edildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi gereğince hükmün ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ün 19.05.2016 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı çcouklar..,...,...ve ... ile davalı çocuğu ...’i bıraktığı, mirasbırakanın maliki olduğu dava konusu 116 ada 32 ( 1.223 m2’lik fındık bahçesi ) ve 33 ( 10.963 m2’lik fındık bahçesi ) parsel sayılı taşınmazlarının tamamını 17.02.2003 tarih ve 93 yevmiye no’lu ölünceye kadar bakma akdi ile davalı ...’e devrettiği kayden sabittir.
    Hemen belirtilmelidir ki, temyize gelen uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için öncelikle gözetilecek Yasa maddelerine yer verilmesi gerekmektedir.
    Dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) döneminde açılmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun;
    1-"Hâkimin davayı aydınlatma ödevi" başlığını taşıyan 31. maddesinde; "Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir."
    2- "Dava dilekçesinin içeriği" başlığını taşıyan 119/1 ve 1-e fıkralarında; "(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur: e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri."
    3- "Somutlaştırma yükü ve delillerin gösterilmesi" başlığını taşıyan 194. maddesinde; "(1) Taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar. (2) Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur."
    4- "Ön inceleme duruşması" başlığını taşıyan 140/1. fıkrasında; "Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder." ve 140/3. fıkrasında; "Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür." düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir.
    HMK’nin 31. maddesi gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce Hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Eldeki davada, muris muvazaası hukuksal nedenine mi yoksa ölünceye kadar bakma akdine aykırılık iddiasına mı dayanıldığı konusunda tereddüt bulunmaktadır. Yargılama boyunca da bu tereddüt giderilmemiştir. Somutlaştırma yükü kapsamında davacı taraf dayandığı maddi vakıaları açık bir biçimde ileri sürmemiştir. Öte yandan, mahkemece 6100 sayılı HMK"nın 31. maddesi gereğince hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde davacıya bir açıklama da yaptırılmamıştır.
    Yine, 6100 sayılı HMK"nın 140/3. maddesi gereğince tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların neler olduğunun ön inceleme tutanağında tek tek tespit edilip tahkikatın da bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülmesi gerektiği hususunun gözardı edildiği, 21.03.2018 tarihli ön inceleme duruşmasında sadece tarafların dilekçelerinin özetlendiği, ancak tarafların anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğunun saptanmadığı, bir başka ifade ile iptal-tescil isteminin hangi nedene dayandığının belirlenmediği görülmüştür.
    Yukarıda yer verilen usul eksikliklerinin giderilmemesi halinde sağlıklı bir yargılama yapılabilmesi ve neticeten sağlıklı bir karar verilebilmesi mümkün değildir.
    Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi uyarınca davacı tarafa hangi maddi vakıalara dayandığının, tam anlamıyla talebinin ne olduğunun açıklattırılması, maddi vakıalar dikkate alınarak uyuşmazlık konusunun, dayanılan hukuki sebep ya da sebeplerin neler olduğunun açık bir şekilde belirlenmesi, buna göre hukuki nitelemenin yapılarak uygulanacak yasa hükmünün tespit edilip uygulanması suretiyle bir inceleme yapılması gerekirken, yukarıda yer verilen usul hükümleri gözardı edilerek ve iddialar aydınlatılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi