Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3504 Esas 2019/2033 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3504
Karar No: 2019/2033

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3504 Esas 2019/2033 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar arasındaki arsa payı düzeltmesi davasında 5. Sulh Hukuk Mahkemesi arsa paylarının düzeltilmesi talebini kabul etmiş, ancak ortak yere yapılan müdahale bulunmadığı için karar vermemişti. Daha sonra davalıların avukatı 18. Sulh Hukuk Mahkemesine arsa paylarının düzeltmesi talebiyle tekrar dava açtı. Ancak mahkeme tebligat yapılamayan davalılar hakkında adres araştırması yaparak kesin mehil vermeden önce gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliğ edilmesi gerektiğine karar vermemiş ve temyiz talebini reddetmiştir. Yargıtay, tebligat yapılamayan davalıların adresleri ayrıntılı araştırılması gerektiğine karar vererek, davanın bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği.
20. Hukuk Dairesi         2018/3504 E.  ,  2019/2033 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesi ile müvekkiline ait "... adresinde bulunan ... apartmanının zemin kat 1 nolu bağımsız bölümünün maliki olduğunu, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle orantılı bir şekilde belirlenmediğini ileri sürülerek arsa paylarının düzeltilmesini ve ortak yere yapılan projeye aykırı barakanın yıkılmasını talep ve dava etmiştir.
    ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 16/11/1995 gün ve 1995/497 E. - 1995/1219 K. sayılı kararı ile ortak yere yapılan müdahalenin keşif günü itibariyle yıkılmış olup ortada bir müdahale bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, arsa paylarının düzeltilmesi talebi ise yerinde olduğundan kabulüne karar vermiştir.
    Davalılardan ... vekili Av. ... tarafından 07/04/2016 tarihli dilekçe ile arsa paylarının düzeltilmesi talebiyle açılan davada müvekkilinin diğer davalılar vekili...’a vekalet vermemiş olmasına rağmen, müvekkili tarafından vekil tayin edildiği esas alınarak işlem yapıldığı, dosyanın karara çıktığı, gerekçeli kararın müvekkiline tebliğ edilmeden 28/12/1995 tarihinde kesinleştiği, verilen kararda arsa payı düzenlenmesi kriterlerine uyulmadığı, bağımsız bölümlerin değerleri ve büyüklükleri ve arsa paylarının bu değerlendirmeye uygun olup olmadığı araştırılmadan karar verildiği gerekçeleri ile temyiz edilmiştir.
    ...18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ek kararı ile davalı vekiline tebligat yapılamayan davalılara ilişkin varsa adreslerini bildirmek ve ölenlerin mirasçılık belgesini çıkarttırıp dosyaya sunmak ve mirasçılarını davaya dahil etmek üzere muhtıra gönderildiği, muhtıra ile kendisine eksiklikleri gidermek üzere bir haftalık kesin süre verildiği, ancak muhtıranın 28/02/2018 tarihinde bizzat davalı vekiline tebliğ edildiği halde davalı vekilinin mahkemeye sunduğu 07/03/2018 tarihli beyan dilekçesi ile tebligat yapılamayan davalılar ... ve ..."nın vefat ettiğini, mirasçılık belgesinin çıkarılması için yetki verilmesini talep ettiği halde bugüne kadar mahkemeye bu beyan dilekçesi dışında ölenlerin kimlik veya nüfus bilgilerini bildirir bir beyanda bulunmadığı gibi mahkeme kalemine uğrayıp işlem de yaptırmadığı bu nedenle dosyayı sürüncemede bıraktığı gerekçesiyle davalılardan ... vekili Av. ..."ın temyiz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece tebligat yapılamayan davalıların adresi tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ayrıca haricen zabıta vasıtasıyla araştırılıp tespit edilecek adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Yönetmelikte öngörülen yöntemlere uygun olarak mahkemenin gerekçeli kararının ve temyiz dilekçesinin tebliği gerekirken adres bildirmeye ilişkin verilen kesin mehile dayanarak noksanlığın tamamlanmadığı ve dosyanın sürüncemede bırakıldığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin “temyiz talebinin reddine” dair 17/05/2018 tarihli ek kararın kaldırılarak BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 21/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.