Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/17098 Esas 2010/163 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/17098
Karar No: 2010/163
Karar Tarihi: 18.01.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/17098 Esas 2010/163 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2009/17098 E.  ,  2010/163 K.

    "İçtihat Metni"

    ......

    Davacı, yurtdışı çalışmaları nedeniyle sigortalılık başlangıç tarihinin 06.12.1981 olduğunun tespiti ile 01.01.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini ve aylıklarının yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.

    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    Davacı, yurtdışı çalışmaları nedeniyle sigortalılık başlangıç tarihinin 06.12.1981 olduğunun tespiti ile 01.01.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini ve aylıklarının yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, kısa kararda “1-Davanın Kabulüne, 2-Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 06.12.1981 olduğunun tespitine” karar verildiği, gerekçeli kararda ise, aynı şekilde “1-Davanın Kabulüne, 2-Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 06.12.1981 olduğunun tespitine” şeklinde hüküm kurularak, davacının yaşlılık aylığı tahsisi ve aylıklarının faizi ile tahsili konusunda, kısa kararda davanın kabulüne karar verilmesine ve bu talepler yönünden ret kararı verilmemesine rağmen, gerekçeli kararda bu yöndeki talepler konusunda karar verilmeyerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulduğu görülmektedir.

    Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysaki
    ./..


    son oturumda tefhim edilen kısa kararın gerekçeli karara aykırı olduğu yukarıda belirtildiği gibi zaptın ve kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Öte yandan, konuyla ilgili 10.4.1992 günlü ve 991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır.

    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    ..............

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.