19. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8075 Karar No: 2019/9400 Karar Tarihi: 12.06.2019
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/8075 Esas 2019/9400 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2018/8075 E. , 2019/9400 K.
"İçtihat Metni"
Firar suçundan sanık ...’nın, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 66/1-a, 73 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kara Kuvvetleri Komutanlığı 1. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 13/01/2015 tarihli ve 2014/334 Esas, 2015/4 Karar sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 15/10/2018 gün ve 94660652-105-34-9795-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/11/2018 gün ve 2018/93470 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/03/2014 tarihli ve 2013/14-102 Esas, 2014/128 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartları oluşmadığı halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda, kanun yararına bozma yoluna başvurulabileceği ve bozma kararının aleyhe sonuç doğuracağı nazara alınarak yapılan incelemede, Sanık ..."nın, dosya içerisinde bulunan adlî sicil kaydında daha önce işlemiş olduğu suç nedeniyle, Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin 19/07/2013 tarihli ve 2013/151 Esas, 2013/433 Karar sayılı kararı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kaydın bulunduğu, işbu yargılamaya konu suçun ise anılan kararın denetim süresinde işlendiği cihetle, 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesindeki “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. (Ek cümle: 18/06/2014-6545 S.K./72. md) Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki hükme nazaran, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Dosyanın tetkikinde, Sanığa atılı firar suçunun temadisinin 11/05/2014-25/05/2014 tarihleri arasında devam ettiği, 5271 sayılı Kanun’un 231/8. maddesindeki “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklinde getirilen yasal düzenleme tarihinin 18/06/2014 olduğu dolayısıyla sözkonusu düzenlemenin suç tarihinden sonra getirilen bir yasal düzenleme olduğunun anlaşıldığı, sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde iki adet kesinleşmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının bulunduğu, kesinleşme tarihlerinin ise 09/10/2013 ve 11/04/2013 tarihleri olduğu, bu tarihlerin yine CMK 231/8. maddeye eklenen yasal düzenleme tarihlerinden önce olduğu ancak sanığın Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2014 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmünün bulunduğu ve sanığın müsnet suçu işlemeye başladığı tarihe kadar adli sicilden silinme için gereken süre geçmediği halde CMK 231/6. maddesine aykırı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği görülmekle; Belirtilen hususta kanun yararına bozma yoluna gelinip gelinmeyeceğinin takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.