....
Davacı, murisinin 11.04.1995 tarihinden itibaren prim tevkifatına dayalı olarak 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespiti ile prim borcunun ödendiğinde ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının, dava dilekçesinde belirttiği talebinin, kendisine murisinin sigortalılığından dolayı ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin olduğu ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi gereği “… hakim her iki tarafın iddia ve müdafaalarıyla mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez” ilkesi gereği, talepten fazlaya hüküm kurulamayacağından, davacı yerine, muris sigortalının hükümde yazılı olduğu şekilde emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 2. bendinin silinerek, yerine, “Davacının 01.06.2009 tarihinden itibaren ölüm aylığına hak kazandığının tespitine,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....