15. Ceza Dairesi Esas No: 2016/787 Karar No: 2018/279 Karar Tarihi: 15.01.2018
Nitelikli dolandıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/787 Esas 2018/279 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2016/787 E. , 2018/279 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : 1- Nitelikli dolandıcılık suçundan beraat 2- Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nun 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafi tarafından, nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm vakalet ücreti yönünden sınırlı olmak üzere sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ...’in giyim mağazası işlettiği, ancak işlerinin bozulması nedeniyle yanında işçi olarak çalışan temyiz dışı beraat eden sanık ...’in adına alınan çek karnesinden ...’in bilgisi ve rızası dışında aralarında ticari ilişki bulunan mağdur ...’ya suça konu 17.500 TL bedelli çeki ciro ederek vermek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; 1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik vekalet ücreti yönünden yapılan temyiz talebinin incelenmesinde; Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 03/05/2011 tarihinde kamu davası açıldığı, mahkemece sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmiş olduğu bu nedenle sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmü nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanık müdafinin vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 2- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde; Sanık ...’in aşamalarda değişmeyen savunmasında söz konusu çek karnesini ...’in bilgisi ve rızası ile aldıklarını, daha sonra da söz konusu çeki daha önceden çek alışverişi olan mağdur ...’e olan borcu nedeniyle ciro ettiğini beyan etmesi, yine 18/10/2011 tarihli talimat duruşmasında ...’in kendisine çek hesabı açılmasından ve çek keşide edilmesinden haberinin olduğunu beyan etmesi, yine aynı taraflar arasındaki İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/242 Esas, 2013/99 Karar sayılı ilamında sanık ...’in de beraat ettiği, bu dosya içerisinde temyiz dışı ...’in beyanında bankadan çek hesabı açılmasından ve çeklerden haberinin olduğunun beyan etmiş olması ve mağdurun zararlarının karşılanması nedeniyle şikayetinden vazgeçmiş olması karşısında sanığın üzerine atılı olan resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi, Kabule göre de; Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; sanığın, katılan bankaya vermiş olduğu adli emanet sırasında kayıtlı olduğu anlaşılan resmi belgede sahtecilik suçuna konu teşkil eden çekin aslının dosyaya getirtilerek, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu çekin mahkeme heyeti tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi, bu şekilde, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespitinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, o yer cumhuriyet savcısının ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.