Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3058
Karar No: 2014/8841
Karar Tarihi: 13.05.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/3058 Esas 2014/8841 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme kararı, kamulaştırma bedeli ve taşınmaz malın idare adına tescil istemiyle yapılan bir dava sonucu verilmiştir. Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı Yasayla değişik hükümlerine göre taşınmaz malın kullanımına ve mevkisine göre değerinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiş ve bilirkişi raporunda sulanabilen bir arazi olduğu ve sulama yöntemi nedeniyle sulu arazilerde uygulanan ürün münavebesi ve kapitalizasyon faizinin esas alınarak değer biçildiği söylenmiştir. Ancak mahkeme, bu yöntemle belirlenen taşınmaz değerinin doğru olmadığını belirterek bilirkişi raporunun daha ayrıntılı incelenmesi ve taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığının araştırılması gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca mahkeme, bilirkişi raporu içerisindeki ağaçların rayiç değerinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilmediği için dikkate alınamayacağına vurgu yapmıştır. Kararda, Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine de yer verilerek taşınmazın değişken özelliklerine ve mevcut durumuna göre değerinin belirlenmesi gerektiği ve tarımsal tekniklerle elde edilen yüksek üret
18. Hukuk Dairesi         2014/3058 E.  ,  2014/8841 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 02/03/2012
    NUMARASI : 2010/278-2012/120

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler ve uygulanacak kapitalizasyon faizi yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespit yapılmamış, bilirkişi raporunda kendi imkanları ile sulandığı belirtilerek sulanabilir arazi olduğu gerekçesiyle sulu arazilerde uygulanan ürün münavebesi ve buna uygun kapitalizasyon faizi esas alınarak değer biçilmiştir. Bilirkişi raporunda belirtilen sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yapılan sulamanın başkasının taşınmazındaki bir kuyudan yapılıyor olması durumunda bu sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir irtifak hakkı kurulmuş olması gerektiğinden bu hususun varlığı ve suyun yeterliliği vb. gibi hususlar da ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
    2-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca arazilerde, taşınmazın kamulaştırma (değerlendirme) tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri ve bedelin belirlenmesinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri esas alınarak bilimsel yöntemle kamulaştırma bedeli tespit edilir. Üretim miktarının yükseltilmesi veya erken hasat için uygulanan tarımsal teknik ve modeller, taşınmazın kendine has ayırıcı özelliğiyle birleşmedikçe, bu tarımsal usullerle elde edilen yüksek üretim miktarı ve turfanda fiyatı uygulanarak taşınmazın net geliri ve dolayısıyla değeri yükseltilemez.
    Bilirkişi kurullarınca dava konusu taşınmazın serada domates ve fasulye yetiştirme yönteminin dava konusu taşınmaza, sahip olduğu özel nitelikler şekliyle uygulandığını belirleyen bir değerlendirme yapılmamıştır. Esasen tarım arazisinde, çevrede ekilmesi mutad olan çeşitli ürünlerin yıllara yayılmış münavebesi sonunda elde edilecek ortalamalara göre değer biçilir. O nedenle dava konusu taşınmazı açık tarım arazisi kabul ederek mutad ürünlere göre değer biçilmesi gerektiği düşünülmeden serada domates ve fasulye ürünlerinin net gelirlerinin ortalaması alınmak suretiyle taşınmazın değerinin bulunması,
    3-Bilirkişi kurulunca değerlendirmeye alınan dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaş ve cinsleri itibariyle 2010 yılı rayiç değerlerini gösterir listenin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması,
    4-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescil davasının bu niteliğine göre vekille temsil edilen davacı yararına maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Mahkemece açıklanan nedenlerle gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden dava tarihi olan 2010 yılı itibariyle münavebeye alınacak ürünlerin sulu ve kuru şartlardaki verilerini gösterir cetvel getirtilerek, gerekirse yerinde yeniden keşif yapılıp hakimin gözlemi de tutanağa geçirilmek suretiyle bilirkişi kurulunca taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı açıkça araştırılıp saptanmalı, taşınmazın sulu tarım arazisi olduğunun belirlenmesi halinde yukarıda 1, 2 ve 3.bentlerdeki açıklamalar da dikkate alınarak taşınmazın değeri hesaplanmalı; susuz olduğunun tespiti halinde ise, buna uygun ürün münavebesi ile kapitalizasyon faizinin %6 oranında alınması suretiyle değer belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi