Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/58
Karar No: 2014/4365
Karar Tarihi: 05.03.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/58 Esas 2014/4365 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2014/58 E.  ,  2014/4365 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sincan Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 16/07/2013
    NUMARASI : 2012/307-2013/235

    Taraflar arasındaki menfi tespit-çek iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı ve davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. F.. C.. Y.. ile davalı vek. Av. Ç.. A.."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı, davalı ile müvekkili arasında 01.01.2007 tarihli bayilik sözleşmesinin akdedildiğini ve bu sözleşmenin aleyhine gabin teşkil ettiğini, sözleşme kapsamında davalıya 25 adet teminat amaçlı çek verildiğini ve yine teminat olarak davacı lehine ipotekler kurulduğunu, bayilik sözleşmesinden doğan tüm edimlerini yerine getirdiği halde davalı şirketin tesis edilen ipoteği çözmediğini ve teminat olarak verilen çekleri iade etmediğini ileri sürerek davalı ile akdedilen sözleşmenin gabin nedeniyle iptaline, alacak borç ilişkisi doğmadığından ve davalıya borcu bulunmadığından teminat olarak verilen 25 adet çek nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitine ve söz konusu çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının borçlarını ödememesi neticesinde müvekkiline 679.231,02 TL borçlu olduğunu, bu miktar üzerinde tarafların anlaşarak mutabakat metni düzenlediklerini, dava konusu sözleşmenin 01.08.2008 tarihinde haklı olarak feshedildiğini, davacının gabin nedenine dayanarak talepte bulunduğunu, yasada bildirilen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının verilen çeklerin teminat çekleri olduğuna dair iddiasını yazılı delil ile kanıtlaması gerektiğini, haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; davacının gabin hukuki nedenine dayanarak istemde bulunması karşısında, yasada bildirilen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında; “Davacı, dava dilekçesinde taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin gabin nedeniyle iptali ile işbu sözleşme kapsamında teminat olarak verilen 25 adet çek nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespiti olmak üzere iki adet talepte bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının gabin hukuki nedenine dayanmış olduğu gözetilerek yasada öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde iş bu davanın açılmamış olması nedeniyle davanın reddine dair hüküm kurulmuş ise de davacının ikinci talebi ile sözleşme kapsamında verilen 25 adet çek nedeniyle borçlu bulunmadığının da tespitini talep ettiği, davalının da iş bu dava açılmadan önce Yenimahalle 5. Noterliği"nin 01.07.2008 tarihli ve 16151 yevmiye sayılı ihtarname ile taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi feshettiği dikkate alınarak dava tarihi itibariyle söz konusu çekler nedeniyle borçlu bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla işin esasına girilmeden sunulan deliller değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
    Mahkemece Dairemiz Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davalının defter ve kayıtlarının usulüne uygun surette tutulduğu, uyuşmazlığın çözümünde bu durumun nazara alındığı, dava konusu çeklerin taraflar arasında akdedilen 01.01.2997 tarihli bayilik sözleşmesine göre borca mukabil teminat amaçlı olarak verildiği, nizalı 25 adet çekten, 9673139 ve 9673140 nolu iki adet çekin borca mukabil hesaptan ödendiği, icra takibine konu edilen ve davacının, davalıya olan borcuna denk düşen 9673144, 9673145 ve 9673146 nolu üç adet çekin ise bedelsiz olmadığı, bu çekler toplamı olan 675.215,87-TL kadar, davacının davalıya borçlu olduğu, bakiye 20 adet çekin ise bedelsiz kaldığı anlaşılmıştır. Bu durumda dava konusu edilen çeklerden 20 adedinin bedelsiz kaldığı anlaşılmış olup bu çekler yönünden davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve iptallerine karar verildiği, diğer çekler yönünden ise taleplerin reddine hükmedildiği, gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından keşide edilip davalıya verilen muhatabı Bolu Gerede Halk Bankası şubesi olan, 9673136, 9673137,9673138, 9673141, 9673142, 9673143, 9673147, 9673148, 9673149, 9673150, 9673151, 9673152, 9673153, 9673154, 9673155, 9673156, 9673157, 9673158, 9673159, 9673160 nolu 20 adet çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, anılan çeklerin iptaline, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili Dairemiz bozma ilamından önce 21.02.2011 tarihli dilekçesinde; 18 adet çekte miktar yazılı olmadığını, bilirkişi raporunda bedelsiz kaldığı tespit edilen 22 adet çekten geriye kalan toplam 4 adet 72.094,15 TL. bedelli çekin (9673139 no"lu çek 18.579,51 TL., 9673140 no"lu ve 18.038,64 TL. 9673141 no"lu ve 17.437,36 TL. Ve 9673142 no"lu ve 18.038,64 TL.) üzerinden harcın ikmal edilip makbuzunun 29.12.2010 tarihinde ibraz edildiğini, icra takibine konu 3 adet çekin bedelsizlik durumu netlik kazanmadığından harcın ikmal edilmediğini, ödenen 4 adet çek bedelinin 72.094,15 TL."nin davalıdan istirdadına karar verilmesini istemiş, davacı vekili; bozma ilamından sonra dosyaya sunduğu 05.12.2012 tarihli ve 19.12.2012 tarihli beyan dilekçesinde, bozmadan önce alınan bilirkişi raporunda bedelsiz kaldığı bildirilen 22 adet çekin ödendiğini, bedelleri olan 72.094,15-TL"nin istirdadının gerektiğini ileri sürmüş, bilirkişi kurulundan rapor alındıktan sonra sunduğu 05.03.2013 tarihli beyan dilekçesinde ise; bedelsiz kalan 22 adet çekten 8 adedinin müvekkilince ödendiğini, 8 adet çek bedeli olan 375.102,31 TL."nin davalıdan istirdadının gerektiğini, 01.07.2013 tarihli dilekçesinde ise çekler ödendiği için bankaya iade edildiğini, kök raporda bedelsiz kaldığı bildirilen 14 adet çek yönünden borçlu olmadıklarının tespiti ve iptaline karar verilmesini, 8 adet çekin bedeli olan 375.102,31 TL."nin de istirdadına karar verilmesini talep etmiş ancak harç yatırmamıştır. Bu durumda Mahkemece anılan dilekçeler gözetilerek noksan harcın tamamlattırılıp işin esasına girilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi doğru olmadığı gibi hangi miktar üzerinden davanın kısmen kabul edildiği hüküm fıkrasında açık ve infazda tereddüte neden olmayacak, şekilde belirtilmemek suretiyle HMK"nın 297/2. maddesine aykırı olarak hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflar yararına takdir edilen 1100,00 TL. Duruşma vekalet ücretinin bir taraftan alınıp diğer tarafa verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi