Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/15065 Esas 2016/10847 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15065
Karar No: 2016/10847
Karar Tarihi: 05.12.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/15065 Esas 2016/10847 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/15065 E.  ,  2016/10847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ :TAPU KAYDINDA DÜZELTİM

    Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece Tapu Sicili Tüzüğü gereğince öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu getiren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava açıldığından davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-


    Davacı,...İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ...ada...parsel ve .. ada ... parsel sayılı taşınmazların murisi ... oğlu ..."e ait olduğunu, tapu kayıtlarında malikin sehven ... oğlu ... yazdığını ileri sürerek, davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarında yer alan "... : ... oğlu" ibaresinin nüfus kaydına göre "...: ... oğlu" olarak düzeltilmesini istemiştir.
    Davalı ..., davacının davasını ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Dahili davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekilince süresinde temyiz edilmekle, Dairece, "...Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; çekişme konusu 472 ada 4 ve 472 ada 4 parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması sonucu oluştuğu, imardan önce 472 ada 4 parselin 168 ada 26 parsel, 472 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ise 168 ada 27 parsel olduğu ve bu parsellerin de tapu kayıtları esas alınarak kadastro tespitlerinin yapıldığı, dayanak tapu kayıtlarında malikin Mustafa oğlu ...... olduğu kadastro tespiti ve imar uygulamasında da aynı isimle işlem gördüğü, davacının ise...in mirasçısı olduğu, Mahkemece yapılan araştırma ile de ......isimli kişinin bulunduğu anlaşılmaktadır.Ne var ki, mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapılıp, davacının mirasbırakanı ile tapu malikin aynı kişi olduğu yeterince araştırılmamıştır. Hal böyle olunca, yerinde keşif yapılarak, ismi bildirilen tanıkların keşif mahallinde dinlenilmesi, tapu maliki ile aynı ismi taşıyan kişi sağ ise kendisi, ölmüş ise mirasçıları çağrılarak dava konusu taşınmazda hak iddia edip etmediklerinin sorulması,taşınmazı kim ya da kimlerin kullandığının belirlenmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..."denilerek bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılma sonucunda Tapu Sicili Tüzüğü gereğince öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu getiren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava açıldığından, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
    Yeni Tapu Sicili Tüzüğü 17.08.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    Bu durumda mahkemece verilen hükmün usul ve yasaya uygun olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
    Şöyle ki, eldeki dava yeni Tapu Sicili Tüzüğü yürürlüğe girmeden 14.11.2012 tarihinde açılmıştır.
    Hâl böyle olunca mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, önşart yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi isabetli değildir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir, kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.