9. Hukuk Dairesi 2015/6613 E. , 2015/14486 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, resmi tatil ve ulusal bayram ücreti, maaş, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkette 29.03.2007 tarihinde çalışmaya başladığı, çalışırken ... tarafından yapılan tek taraflı haksız fesih sonucu 23.11.2009 tarihinde işten ayrılmak zorunda kaldığını, davacı şirketin davacıya 12.11.2009 tarihinde ... Şubesinde oluşan 2.290,00 TL kasa açığının kendisi tarafından yapıldığını ve işine son verildiğini 17.11.2009 tarihinde noter kanalıyla ihtaren bildirildiğini, davacının buna istinaden 25.11.2009 tarihinde haksız olarak iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; davacının yetkilisi olduğu Köroğlu Şubesi kasasında kusuru nedeniyle 2.290,00 TL açık çıktığını ve haklı olarak iş akinin feshedildiğini, hak kazanmadığı halde ihbar- kıdem tazminatlarının ödendiğini, yaptığı nadir fazla çalışma karşılıklarının ödendiğini, genel tatil günlerinde çalışma yapılmadığı, kullandığı izin karşılıklarının bankaya yatırıldığını, ücretlerinin de banka kanalıyla ödendiğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacıya iş akdinin fesh edileceği önelinin 4857 Sayılı Yasa geregince dört hafta önceden teblig edildigini, ihbar öneli içerisinde bütün alacaklarının ödendigini, davacının fazla mesai yapmadığını, resmi ve dini bayramlarda çalışma olmadığını, savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diger davalı ... vekili ise, belediyeye ait olan taşınmazların sözleşmeler yapılarak diger davalıya kiralandığını, bu nedenle belediyenin pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacı adında memur, işçi, sözleşmeli olarak çalışan veya daha önce çalışmış bir personel bulunmadığını, Belediye tarafından davacıya yapılan her hangi bir kıdem tazminatı ve maaş ödemesi de bulunmadığını, savunarak, davanın reddini istemiştir.
C)Bozma ilamı ve Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemenin ilk kararı dairemizin Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 10/06/2013 tarih 2012/23713 Esas 2014/22091 Karar sayılı ilamı ile özetle "Mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile işçilik alacakları istemiş, hesaplanan tazminat ve alacaklardan davalının kasa açığı: 2.290,00 TL mahsup ederek ödediği buna göre alacakları olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Davacının kasa açığından sorumluluğu ve kusuruna ilişkin yargı kararı bulunmadan işverenin bu açığının mahsubu yoluna gidilmesinin hatalı olduğu"gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece; bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş, hesaplama yönünden itibar edilen ek bilirkişi raporuna göre davacının net olarak hesaplanan 1.406,26 TL kıdem tazminatı alacağı, 1.013,58 TL ihbar tazminatı alacağı, 1.086,60 TL ücret alacağı, 421,95 TL fazla çalışma alacağı, 337,87 TL izin alacağı, 40,02 TL genel tatil günleri çalışma alacağı olmak üzere toplam 4.315,63 TL net alacağı bulunduğunun sabit olduğu,davalı işveren tarafından 2.290,00 TL kasa açığının olduğu kıdem tazminatı ve diğer alacaklardan bu miktarın mahsup edildiği belirtilmiş ise de davacının kasa açığından sorumluluğu ve kusuruna ilişkin her hangi bir yargılamanın yapılmadığı dosya içerisindeki belgelerden anlaşıldğı,davacı her ne kadar davasını ıslah etmiş ise de; bozma sonrası yasa gereği ıslah talebinde bulunulmayacağından davacının bu talebi ret edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili hükümde lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine dair maddi hatanın tavzih yolu ile düzeltilmesini 28.01.2015 tarihli tavzih dilekçesi ile talep etmiştir. Mahkemece davalı vekilinin tavzih talebi 28.01.2015 tarihli 2014/453 Esas,2014/561 Karar sayılı tavzih red kararı ile HMK.nın 305. maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı, aynı maddenin ikinci fıkrasına göre taraflara tanınan hak ve yüklenen borçların tavzih yolu ile genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği, buna göre , vekalet ücretine hükmolunmaması hususunda bir yanlışlık var ise, bunun ancak temyiz yolu ile giderilebileceği gerekçesiyle reddedilmiştir.
D) Temyiz:
Davalı vekili Bolu İş Mahkemesi"nin 28.01.2015 tarihli 2014/453 Esas ve 2014/561 Karar sayılı tavzih talebinin reddi kararını temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davalı vekilinin ... İş Mahkemesi"nin 28.01.2015 tarihli 2014/453 Esas ve 2014/561 Karar sayılı tavzih talebinin reddi kararının temyizi incelemesinde;mahkemece 6100 sayılı HMK"nın 306.maddesinde tavzih talebi ve usulü izlenmeden davalı vekilinin tavzih talebinin dosya üzerinden değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK"nın 306.maddesinde tavzih talebi ve usulü "(1)Tavzih,dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir.Dilekçenin bir nüshası,cevap süresi belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir.Cevap tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur.
(2)Mahkemece,cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir;ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir.
(3)Mahkeme tavzih talebini yerinde gördüğü takdirde 304 üncü madde uyarınca işlem yapar." şeklinde düzenlenmiştir.
Mahkemece tavzih talebi hakkında 6100 sayılı HMK"nın 306.maddesinde düzenlenen usul izlenmeden dosya üzerinden değerlendirilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.