MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 20.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup; hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-Dosyadaki nüfus kayıtlarına göre davacı ... kayıt malikleri ... kızı ... (...) ... ile ... (...) ..."in yeğenidir. Başka bir ifade ile kayıt malikleri davacının halalarıdır. Dosya içerisindeki Turgutlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.04.2009 günlü ve 2009/478 esas 2009/458 karar sayılı veraset ilamına göre davacı ..."in kayıt maliki ... (...) ..."nun mirasçısı olduğu anlaşıldığından, davacının bu kayıt malikinin tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemesi hususunda aktif dava ehliyetine sahip olduğu söylenebilir. Halbuki, dosya arasında davacı ..."in kayıt maliki ... (...) ..."in mirasçısı olduğuna dair veraset ilamı bulunmadığı gibi; kayıt maliki ..."nin alt soyunu gösterir nüfus kayıt tablosunda kayıtları kapalı gözüken ..., ... ve ... isimli kızlarının dosya arasında açık nüfus kayıtları bulunmadığından sağ olup olmadıkları başka bir deyişle mirasçı olup olmadıkları anlaşılamamaktadır.
Ancak kayıt maliki ..."nin alt soyunu gösterir nüfus kaydına göre halen Sevgül isimli kızının sağ olduğu başka bir ifadeyle mirasçı olduğu anlaşılmaktadır.
Tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davaları tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Somut uyuşmazlıkta davacı ..."ın kayıt maliki ... (...)"nın mirasçısı olduğu veraset ilamıyla sabit olduğundan bu kayıt maliki bakımından aktif dava ehliyetine sahip olduğu anlaşılmakta ise de; kayıt maliki ... (...) bakımından kayıt maliki ... (...)"nin nüfus kayıtlarında sağ gözüken mirasçıları bulunduğu anlaşıldığından aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun kayıt malikinin veraset ilamı ve nüfus kayıtları ile yeniden teyit edilerek, davacının kayıt maliki ... (...)"nin mirasçısı bulunması durumunda yukarıda kurulan hükümde olduğu gibi davanın kabul edilmesi, davacının kayıt malikinin mirasçısı olmadığının saptanması (yani kayıt malikinin davacı dışında mirasçılarının bulunduğunun kesin olarak saptanması) durumunda ise davacının bu kayıt maliki bakımından davasının aktif dava ehliyeti yokluğundan reddedilmesi gerektiği halde, her iki kayıt maliki bakımından da davacının dava açma hususunda aktif dava ehliyeti varmışcasına davanın kabul edilmiş olması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yakarıda (1).bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2).bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 26.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.