Dolandırıcılık suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 6.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Karaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.09.2015 tarihli ve 2014/1562-2015/1199 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19.07.2017 gün ve 94660652-105-70-6490-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.08.2017 gün ve 2017/45368 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; sanık hakkında soruşturma evresinde atılı suçtan Karaman Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/406 değişik iş sayılı kararı ile yakalama emri düzenlendiği, bu karar infaz edilmeden Karaman Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2014 tarihli ve 2014/5818 soruşturma, 2014/3598 esas ve 2014/2349 sayılı iddianamesi ile dava açıldığı, mahkemesince yeniden yakalama kararı çıkartılan sanık ...’in hazır edildiği oturumda, susma hakkını kullandığı konusunda açıkca beyanı bulunmayan sanığa soruşturma aşamasında ifadesi bulunmamasına rağmen hazırlık beyanı okunup, sorulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı ve yeniden usulüne uygun savunma alınması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın susma hakkını kullanmayıp, savunmasını yapacağını belirtmesine ve soruşturma sırasında vermiş olduğu ifadesi bulunmamasına rağmen, soruşturmadaki beyanı okunup sorulmak suretiyle başkaca ifadesi alınmadan savunma hakkı kısıtlandığından usulüne uygun şekilde yeniden savunmasının alınması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hükümlülüğüne karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, Karaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 28.09.2015 tarih ve 2014/1562-2015/1199 sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.