17. Hukuk Dairesi 2014/13510 E. , 2017/1788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının sürücüsü ve maliki olduğu aracın dava dışı şahsa çarpması sonucu dava dışı şahıs tarafından açılan dava sonucu müvekkili aleyhine işgöremezlik tazminatına hükmedildiğini, müvekkilinin ilamlı icra kanalıyla dava dışı şahsa 26.01.2011 tarihinde 14.025,45 TL ödediğini, ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımının dolduğunu, davacının dava dışı şahsa mükerrer ödeme yaptığını, müvekkilinin kusuru olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sabit görülen davacının davasının kabulüne, davalının, .... 4. İcra Müdürlüğünün 2012/2033 takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynı alacak üzerinden devamına, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin alacağın likit olmaması nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ... tarafından üçüncü kişiye ödenen işgöremezlik tazminatının davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
2918 Sayılı KTK.’nun 109/4. maddesinde motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu haklarının, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda davacı ... dava dışı 3. şahsa ödemeyi 26.01.2011 tarihinde yapmış olup, davaya konu icra takibini ise 31.01.2012 tarihinde, yani 2 yıllık süre içerisinde başlatmıştır. Ancak davalının savunması davacının zamanaşımına uğramış bir tazminatı ödemesi nedeniyle yapılan ödemeyi kendisine rücu edemeyeceğine ilişkindir. Somut olayda dava dışı 3. şahıs 11.11.2004 kaza tarihinde yürürlükte olan mülga TCK’nın 459/2. maddesi kapsamında 45 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralanmış olup ceza zamanaşımı 5 yıldır. Dava dışı 3. şahıs işbu dava davalısı ile dava dışı zorunlu trafik sigorta şirketine karşı 08.05.2007 tarihinde 5 yıllık ceza zamanaşımı süresi içerisinde maluliyet nedeniyle tazminat davası açmıştır.
818 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 134. maddesine göre ‘’Müruruzaman, müteselsil borçlu olanlardan veya taksimi kabil olmayan bir borcun müşterek borçlularından birine karşı katedilmiş olunca diğerlerine karşı da katedilmiş olur.‘’ Burada bahsi geçen zamanaşımı Borçlar Kanunu ve özel hukukta yer alan zamanaşımıdır. Ceza zamanaşımı, tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği tarihte başlayacağından, 5 yıllık ceza zamanaşımı 11.11.2004 kaza tarihinde başlamış, ...’na karşı dava dışı şahıs tarafından bakiye maluliyet tazminatı için dava 24.05.2010 tarihinde açıldığından 5 yıllık ceza zamanaşımı süresi dolmuştur. 08.05.2007 tarihinde açılan dava ile dava dışı ... yönünden de zamanaşımının kesildiği düşünülse dahi, ...’na açılan dava tarihi olan 24.05.2010 tarihi itibariyle KTK 109. maddesinde yer alan 2 yıllık zamanaşımı süresi de dolmuştur. Kaldı ki açılan her dava için ceza zamanaşımı kaza tarihinden itibaren 5 yıl olarak değerlendirildiğinde de dava dışı şahıs tarafından işbu dava davacısı ...’na karşı açılan dava zamanaşımına uğramış olup, ...’nın ilama istinaden ödediği zamanaşımına uğrayan alacağı davalıdan rücuen tahsili için açtığı işbu davada 818 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 62. maddesi gereği zamanaşımına uğramış olan bir borcu ödeyen kişi bunu rücuen geri alamayacağından, bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.