15. Ceza Dairesi 2017/32610 E. , 2018/266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :Nitelikli dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM :1-Şikayetçi ...’a yönelik eylemi nedeniyle;
a)Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 53, 52 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
b)Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Şikayetçiler ..., ... ve ...’e yönelik eylemleri nedeniyle; sahtecilik suçundan TCK’nın 204/1 ve 53. maddeleri gereğince 3 (üç) kez mahkumiyet
Sanığın, şikâyetçiler ..., ... ve ...’e karşı eylemleri nedeniyle sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri ile şikâyetçi ...’a yönelik işlediği iddia olunan sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkûmiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Şikayetçiler ..., ... ve ...’a yönelik eylemlerinin 20.03.2004, 10.04.2004 ve 31.05.2004 tarihlerinde gerçekleşmesi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri de göz önünde bulundurularak ve yine şikayetçi ...’ın suça konu çeki ...’dan değil de kendisinden bir önceki ciranta olan Sistem Pazarlama şirketine sattığı mal karşılığında 16.11.2005 günü aldığını belirterek buna ilişkin ticaret belgeleri sunması nedeniyle, dosya kapsamından bu şikayetçiye verilen çeke ilişkin olarak suç tarihinin bu aşamada kesin olarak belirlenmesi mümkün değilse de, şikayetçi ...’a yönelik eylem dolayısıyla 16/11/2005 tarihi esas alınarak zamanaşımı süresinin hesaplanması gerekmekle sanığa yüklenen “Resmi belgede sahtecilik” suçunun, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve lehine olan 5237 sayılı TCK"nın 204/1. maddesinde öngörülen ceza miktarına göre, aynı kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının, 20.03.2004, 10.04.2004, 31.05.2004 ve 16.11.2005 olan suç tarihlerinden temyiz inceleme gününe kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunda unsur olan hilenin, gerçek kişiye yöneltilmesi ve hataya düşülerek onun veya bir başkasının mal varlığı aleyhine, failin kendisine veya başkalarının yararına haksız bir menfaat sağlaması gerekmekte olup, somut olayda, sanığın, sahte belgelerle bankadan çek karnesi aldığını kabul etmesine rağmen karneyi çaldırdığını, 2004 yılının Nisan ayından 2006 yılı Temmuz ayına kadar cezaevinde kaldığını, bu nedenle çekleri kendisinin kullanmadığını belirtmesi ve çekin vadeli olarak düzenlenmesi nedeniyle, suç tarihinin dolandırıcılık suçu yönünden keşide tarihine göre değil, menfaatin temin edildiği zamana göre belirlenmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında; öncelikle sanığın savunmaları doğrultusunda, çeklerin düzenlendiği tarihlerde cezaevinde olup olmadığının araştırılması ile çekteki ciro silsilesi gereğince birinci ciranta olarak görünen ...’ın açık adres ve kimlik bilgileri tespit edilip tanık sıfatıyla beyanlarına başvurularak, çeki kimden ve ne zaman aldığı ile buna ilişkin ticari belgesinin olup olmadığı, alışverişin kiminle ve nasıl yapıldığı, çekin ticari alışveriş sırasında mı yoksa sonrasında mı verildiği, alışveriş anında çekin verileceği konusunda bir anlaşmalarının bulunup bulunmadığı, yine ikinci ciranta olarak görünen Sistem şirketinin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi ile ... dışında başka şirket yetkilisi bulunup bulunmadığı, çekin ne şekilde ellerine geçtiği hususları açıklığa kavuşturulup, öncelikle suç tarihinin kesin olarak tespit edilmesi, buna göre suçun 01.06.2005 tarihinden önce gerçekleştiğinin anlaşılması halinde 765 sayılı Kanun hükümleri gereğince zamanaşımı sürelerinin dikkate alınması; 5237 sayılı Kanun zamanında gerçekleştiğinin tespiti halinde ise, sanığın keşidesinden sonra cirantalara ve hamil olan şikâyetçilerin eline geçme aşamasına kadar çekin hangi hukuki ilişkiler nedeniyle kime verildiği, sanığın hangi aşamada kime karşı dolandırıcılık suçunu işlediği, bu suça ne şekilde katıldığı, katılmışsa çekin önceden ... borç karşılığında verilip verilmediği belirlenip, oluşacak yeni duruma göre, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.