
Esas No: 2020/2550
Karar No: 2020/6399
Karar Tarihi: 25.06.2020
Hakaret - tehdit - görevi yaptırmamak için direnme - kamu malına zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/2550 Esas 2020/6399 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen beraat hükmü hakkında temyiz talebi bulunmadığı görülmekle yapılan inceleme neticesinde;
I-Sanık ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında hakaret suçundan beraat ve kamu malına zarar verme suçundan mahkumiyet kararı verilmiş, görevi yaptırmamak için direnme suçundan ise; (hatalı biçimde) suç duyurusunda bulunulmuş ve bu suçun unsuru olan tehdit suçundan ek savunma hakkı verilmek suretiyle kesinlik sınırı içinde kalan mahkumiyet hükmü kurulmuş olup, bu hüküm o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından vasıf yönünden temyiz edilmiştir.
Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.10.1993 tarihli 2-187/222 sayılı içtihadında da belirtildiği gibi, Yargıtay’ın duraksamasız uygulamalarına göre; tür ve miktarı itibarıyla kesin olan kararların dahi suç vasfına yönelik temyizi halinde Yargıtay denetimine tabi tutulacakları, bu durumun maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını amaçlayan ceza yargılamasının doğal sonucu olduğu benimsenmektedir. Buna göre sonuç adli para cezası miktar itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalmış olsa bile vasıf ve türe yönelik temyizler kesinlik sınırının aşılmadığı gerekçesiyle reddolunmaz.
Bu itibarla; o yer Cumhuriyet Savcısının suç vasfı yönünden temyiz talebi yerinde görülerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Dosya kapsamından; sanığın karakola getirildiği aşamadaki, karakol içerisindeki ve karakoldan çıktıktan hemen sonraki fiilleri bir bütünlük arzetmekte olup, sanığın tehdit ve cebir şeklinde gerçekleşen eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 265/1, 43/2 maddelerine uyduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülüp yazılı şekilde tehditten kesin nitelikte mahkûmiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.