Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8113 Esas 2016/10763 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8113
Karar No: 2016/10763

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8113 Esas 2016/10763 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/8113 E.  ,  2016/10763 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESPİT


    Taraflar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tapu kayıt maliki ile davacı mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan babası “...”ın maliki olduğu ...parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında soyadının “ ...” olarak yanlış yazıldığını ileri sürerek kayıt maliki “...” ile muris “...”ın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; iddianın ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu ...parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında 27.11.1975 tarihinde “ Aralık 1953 tarih 134 sayılı tapu kaydı ile 1330 doğumlu, ...oğlu, ... adına kayıtlı bulunduğu, ...’ın zilyet ve tasarrufunda olduğu” belirtilerek tespit yapıldığı , 22.01.1978 tarihinde komisyon kararı sonucu “...oğlu, ...” adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, ...parsel sayılı taşınmaz tapu kayıt maliki ...oğlu, ... ile aynı kişi olduğu iddia edilen ...oğlu, 1910 doğumlu ...’ın nüfus kayıtlarında çocuklarından bir kısmının “...”, bir kısmının ise “...” soyadı ile nüfusa kayıtlı olduğu, eksikliğin tamamlatılması yoluyla getirtilen nüfus kayıtlarına göre davacının miras bırakanının soyadının değiştiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, tapu kayıt maliki ...oğlu, ... ile davacının miras bırakanı ...’ın aynı kişi olduğu tanık anlatımları ve yapılan araştırma ile saptandığından davacı iddiası kanıtlanmıştır. Bu durumda, kayıt maliki "..."" ile “...”ın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının reddine.
    Bilindiği üzere, 6100 Sayılı HMK 297/2. maddesinde; (1086 sayılı HUMK’nun 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasın da tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
    Ne var ki, mahkemece verilen kararın infaza elverişli olduğunu söyleme olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; 865 Parsel sayılı taşınmaz maliki ile davacı miras bırakanının aynı kişi olduğuna ilişkin açık bir tespit ve davacı ile ilişkilendirme yapılmadığı , kayıt maliki olduğu tespit edilen ..."ın açık kimlik bilgilerinin kararda belirtilmediği, bu yönüyle kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığı açıktır.
    Hâl böyle olunca, HMK"nun 297/2.maddesi uyarınca infaza elverişli biçimde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.