17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/19358 Karar No: 2017/1780 Karar Tarihi: 21.02.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/19358 Esas 2017/1780 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/19358 E. , 2017/1780 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 21.02.2017 Salı günü davalı taraftan gelen olmadı. Davacı vekili Av..... .... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, murisin kullandığı davalıya zorunlu trafik sigortalı araç ile dava dışı aracın çarpışması sonucu murisin vefat ettiğini, murisin müvekkilinin eşi olup destekten yoksun kaldığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini 41.459,71 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili, zamanaşımının dolduğunu, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, muris kendi kusuru ile vefat ettiğinden davacının tazminat hakkı olmadığını, kusur ve hesap raporu alınması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının ıslah edilmiş hali ile kabulü ile destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın toplam 41.459,71 TL üzerinden kabulü ile 5.000,00 TL nin 26/02/2010 tarihinden itibaren ayrıca ıslah olunan 36.459,71 TL nin ise ıslah (24/04/2014) tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalıya zorunlu trafik sigortalı araç, hususi araç olup aracın maliki dava dışı gerçek kişidir. O halde, temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün, 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendindeki “avans faiziyle” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “yasal faiziyle” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.