1. Hukuk Dairesi 2015/11124 E. , 2016/10761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL, GEÇİT HAKKI
Taraflar arasında görülen asıl dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; karşı dava geçit hakkı davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, karşı davadaki geçit hakkı isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı (karşı davalı) vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; karşı dava geçit hakkı isteğine ilişkindir.
Davacılar, kayden paydaşı oldukları ...parsel sayılı taşınmaza davalıların yol geçirmek ve çevresini korumaya almak suretiyle haksız olarak müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve 1.000-TL ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davaya konu taşınmazda kullanılan yolun yaya yolunun devamı olduğunu, davacıların muris... ile 19.02.2000 tarihinde yapılan anlaşma gereği 36 metre yer karşılığında 35 metre yer verdiğini, ecrimisil şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise; maliki olduğu ...parsel sayılı taşınmazda bulunan evine ulaşabilecek bir yolu olmadığını ileri sürerek 649 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı tanınmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, çekişme konusu...parsel sayılı taşınmaza davalı-karşı davacının müdahalesinin sabit olduğu gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, karşı davada, geçit hakkı isteğininde kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayda üstünlük tanınarak, bilirkişinin bilimsel verilere uygun ecrimisil hesabı esas alınarak ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmaktadır. Davacının (karşı davalı) bu hususa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacı karşı davalının, karşı davaya konu geçit hakkı tesisine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Türk Medeni Kanunu"nun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Somut olaya gelince; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ekindeki krokide gösterilen bölüm yönünden geçit hakkına karar verilmiş ise de, geçit hakkı davalarından maksat genel yolla bağlantısı olmayan taşınmazların kesintisiz bir biçimde genel yolla bağlantısının sağlanması olup, dosyadaki krokilerden anlaşıldığı üzere davalıya (karşı davacı) ait 648 parsel sayılı taşınmazın doğu ve kuzey tarafından ana yola bağlantılı durumda olduğu anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca; yola bağlantısı olan karşı davacıya (davalı) ait 648 parsel sayılı taşınmazın geçit ihtiyacı bulunduğundan söz edilemeyeceğinden karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
Kabule göre de, hükme esas alınan 22.03.2012 tarihli teknik bilirkişi rapor ve ekindeki krokide A harfi ile gösterilen 103,70 m2"lik bölüm yönünden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de, geçit hakkı talebi sadece 649 parsel aleyhine istenilmiş ve verilen karar sadece bu parsel aleyhine kurulmuş olup, kurulan geçit hakkı...parsel sayılı taşınmazın ana yolla kesintisiz bir şekilde bağlantısını sağlamamaktadır. Ayrıca taşınmaza bağlı bir irtifak hakkı olan geçit hakkının, kişilerin değil taşınmazların leh ve aleyhine kurulması gerekirken davalı (karşı davacı) lehine kurulması da doğru değildir.
Davacının (karşı davalı) temyiz itirazları, değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.