1. Hukuk Dairesi 2016/12632 E. , 2016/10760 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, dava dışı..."ın mirasbırakan ..."dan aldığı vekaletname ile muris adına kayıtlı ...ve ... parsel sayılı taşınmazları satış suretiyle arkadaşı olan davalı ..."a temlik ettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescile olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını dava dışı vekil ..."in hesabına yatırdığını bir kısmını da elden ödediğini, mirasbırakan ..."ın başka mirasçıları tarafından aynı taşınmazlara yönelik aleyhine açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davanın reddedilerek kararın Yargıtay tarafından onandığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, mirasbırakanın başka mirasçıları tarafından 2009/75 Esas sayılı dosya ile aynı taşınmazlara yönelik muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verip deracattan geçerek onandığı, anılan kararın davacılar bakımından da kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1934 doğumlu mirasbırakan ... Kızıl"ın 25.01.2009 tarihinde öldüğü, geriye torunları olan davacılar ile dava dışı eşi ..., evlatları..., ..., ...,..., ... ve ..."in mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın sağlığında dava dışı oğlu ..."e verdiği ...Başkonsolosluğunun 09.04.2008 tarihli vekaletnamesi kullanılmak suretiyle mirasbırakana ait 247 ve 294 sayılı parsellerin 01.05.2008 tarihinde, 78 ve 79 sayılı parsellerin ise 13.06.2008 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik edildiği saptanmıştır.
Davacılar, davalının murisin oğlu vekil ... ile yakın arkadaş olduğu, çekişme konusu taşınmazların temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığı iddiaları ile eldeki davayı açtıkları,... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/75 Esas, 2011/105 Karar sayılı dosyasında, murisin diğer mirasçılarından..l ve ..."nin aynı taşınmazlarla ilgili olarak açmış olduğu muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davasının ispatlanamadığı gerekçesi ile reddedildiği, anılan kararın Yargıtayca onandığı, ancak kesinleşme şerhinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, öncelikle çözüme kavuşturulması gereken konu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/75 Esas, 2011/105 Karar sayılı ilamının taraflar açısından güçlü delil oluşturup oluşturmadığı noktasında toplandığı kuşkusuzdur.
Bilindiği üzere; maddi anlamda kesin hüküm, yargısal (kazai) kararlara tanınan yasal gerçeklik (hakikat) vasfıdır. Bu vasıf yargısal (kazai) kararların gerçeğe (hakikata) uygun olarak verildiğinin kabul edilmesini zorunlu kılar. Kesin hüküm kuralı, haklı ve adil kararların korunması yanında, kişiler arasındaki çekişmelerin sonsuza dek davam etmesini önlemek, toplumun istikrar ve düzenini sağlamak, hukukun ve yargının güvenirliğini korumak amacıyla da kabul edilmiştir. Bütün yasal yollar kapandıktan ve verilen hüküm kesinleştikten sonra, aynı davanın tekrar yargı önüne getirilmesi, toplumda sonu gelmeyen çekişmelere, huzursuzluklara, istikrarsızlıklara, kazanılmış hakların her zaman ortadan kaldırılabileceği endişesine neden olur. Çelişkili kararların çıkmasına sebebiyet verir .Bu itibarla, tarafları, mevzuu ve sebebi aynı olan Devletin iştiraki, hakimin tarafsız araştırması ve iradesi ile kurulan, tüm yasal yollardan geçmek suretiyle; diğer bir anlatımla şekli yönüyle de kesinleşen önceki hükmün korunmasında kamunun büyük yararı bulunmaktadır.
Hukukumuzda kamu düzeninden sayılan ve 6100 sayılı ...nun 303. maddesinde düzenlenen kesin hüküm tarafların anlaşmaları ile ortadan kaldırılamadığı gibi, mahkemece kendiliğinden (resen) gözönünde tutulur. Düzenlediği hak ve çıkar ilişkileri yönünden yasal gerçeklik (hakikat) sayıldığından taraflarını bağlar.
Açıklanan ilkeler doğrultusunda somut olaya bakıldığında, mirasbırakanın dava dışı diğer mirasçıları tarafından davalı aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/75 Esas sayılı dosyası ile görülen davada işbu dosya davacılarının taraf olmadığı, bu durumda anılan kararın eldeki dava bakımından kesin hüküm teşkil etmeyeceği ancak güçlü delil oluşturacağı kuşkusuzdur.
Hâl böyle olunca; davacıların muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iddialarının incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanıp varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Davacıların temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.