12. Ceza Dairesi 2015/10081 E. , 2016/3145 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Davacılar : 1- ... 2- ... 3- ...
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 7.266,10"ar TL maddi ve 22.500"er TL manevi
tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine
Davacıların tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Davacıların tutuklu kaldıkları döneme ilişkin olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplanacak 8.028,4"er TL’nin maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda brüt asgari ücret üzerinden yasal kesintilerin hatalı yapılması suretiyle belirlenen 7.266,10"ar TL"nin hükme esas alınması suretiyle maddi tazminatların eksik tayini, davacılar ... ve ..."ın 31.10.2008 tarihinde tutuklandıkları dikkate alındığında anılan davacılar lehine hükmolunan tazminat miktarlarına tutuklama tarihi olan 31.10.2008 tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması gerektiği gözetilmeden 01.11.2008 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi ve davacılar yararına hükmolunan toplam tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretinin altında kalacak şekilde 3.000"er TL maktu vekalet ücretine hükmolunması temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Gerekçeli karar başlığında davacı ... "ın adının ... olarak hatalı yazılması,
2- 5271 sayılı CMK"nun "Tazminat isteyemeyecek kişiler" başlıklı 144. maddesinin (e) bendinde; “Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar” hükmüne yer verilmiş, madde gerekçesinde de "Adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suçu işlediğini veya suça katıldığını ifade ederek gözaltı veya tutuklamaya neden olmuş ise tazminat istemeye hak kazanmayacaktır." açıklamasında bulunulmuştur. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.05.2015 tarih, 2013/531 esas, 2015/157 sayılı kararında da, ‘’5271 sayılı CMK"nun 142/1-e maddesinde açıkça adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanda bulunarak suçu işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlara tazminat verilmeyeceği belirtilmiştir. Buna göre, bir suç isnadıyla hakkında soruşturma yapılan kişi adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını beyan ederek şahsi kusuru ile gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmuşsa artık bu kişinin tazminat talebinde bulunamayacağı kabul edilmelidir.’’ şeklindedir. Bu kapsamda dava konusu somut olay açısından tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasının celp edilip incelenerek ve davacılar ile ilgili soruşturma aşamasındaki tüm ifade tutanaklarının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içine alınarak davacıların tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.