11. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11507 Karar No: 2016/6538 Karar Tarihi: 13.06.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/11507 Esas 2016/6538 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2015/11507 E. , 2016/6538 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/05/2015 tarih ve 2014/1354-2015/392 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, mahkemenin atadığı kayyımın çağrısı üzerine 08.12.2014 tarihinde yapılan şirket olağanüstü genel kurulunda şirketin %91,08 hissesine sahip ... ..."e vekaleten oy kullanan..."ün kendisini dışarıdan yönetim kurulu olarak seçtiğini, ancak ana sözleşmeye göre sadece hissedarların yönetim kurulunu oluşturabileceklerini, serbest muhasebeci mali müşavir olan ..."in meslek mevzuatı gereğince de yönetim kurulu üyesi olamayacağını, ilgilinin kendisini yönetim kurulu adayı göstermek yetkisinin bulunmadığını ileri sürerek anılan genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kayyımın tayin ettiği genel kurulda yapılan usulüne uygun oylama sonucunda yönetim kurulunun seçildiğini, 30.10.2013 tarihli ana sözleşme değişikliği ile şirket yönetimine dışarıdan atama yapılabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin son celse duruşmada beyan ettiği üzere..."ün yönetim kurulu üyeliğinden davadan sonra ayrıldığı, 23.01.2015 tarihinde yapılan şirket genel kurul toplantısında yeni yönetimin seçildiği, eldeki davanın da konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı şirketin 08.12.2014 tarihinde alınan genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmişse de şirket genel kurulunda alınan kararların usul ve yasaya aykırılık taşıdığı durumlarda bilahare başka bir genel kurul kararı ile hükümden düşmesi, alınan kararın aksi yönde bir karar alınması ve benzeri hallerde dava konusuz kalmaz. Bu nedenle mahkemece, işin esasına girilip dava konusu genel kurul kararının yasa, ana sözleşme ve objektif iyiniyet kurallarına aykırılıp taşıyıp taşımadığı, iptalinin gerekip gerekmediği hususunun incelenerek hasıl olacak sonuca göre de yargılama giderleri ve vekalet ücretinden hangi tarafın sorumlu olacağının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.