Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8475
Karar No: 2016/10708
Karar Tarihi: 30.11.2016

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8475 Esas 2016/10708 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/8475 E.  ,  2016/10708 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.06.2014 gün ve 2010/64 Esas - 2014/451 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 02.06.2015 gün ve 7440-8078 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, hukuki ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Kurulu raporuyla temlik tarihinde mirasbırakanın hukuki işlem ehliyetini haiz olmadığının saptandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."in 05.08.2008 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak davacı çocukları ile dava dışı ..."ı bıraktığı, davalı ... ve ...in mirasçılık sıfatlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Mirasbırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir.Murisin davacılar dışında bir mirasçısının daha olduğu dosya kapsamı ile sabittir.
    Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 701 ila 703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK"nin 701. maddesinde (...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır.
    TMK"nin 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının (onaylarının) alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (11.10.1982 tarih 1982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.
    Somut olayda, davacılar vekili dava dilekçesinde dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacıların miras payları oranında tapuya tescilini istemiş ise de, 03.04.2014 tarihli dilekçe ve 27.06.2014 tarihli duruşmada taşınmazların terekeye iadesi ile tereke temsilcisi atanmasını talep etmiş; mahkemece terekeye temsilci atanması isteği ara kararla reddedilerek dava kabul edilmiştir.
    Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda mahkemece, terekeye temsilci atanması yönündeki davacı talebi kabul edilerek, bu konuda davacıya süre verilmesi, terekeye temsilci atanması halinde yargılamaya tereke temsilcisinin katılımı sağlanarak devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Kabule göre de, 4721 sayılı TMK’nın 28. maddesi hükmü uyarınca ölümle kişilik son bulduğu halde ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olması da isabetsizdir.
    Anılan bu hususlar, davacılar vekilinin karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK"nun 440. maddesi uyarınca kabulü ile 02.06.2015 tarihli, 2015/7440 Esas - 2015/8078 sayılı bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve yukarıda değinilen hususlar gözetilerek yeniden hüküm kurulması için (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince 27.06.2014 tarihli, 2010/64 Esas - 2014/451 sayılı kararın BOZULMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca bakiye kalan 3.20.-TL karar düzeltme harcının davalı ..."tan alınmasına, 30.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi