
Esas No: 2019/1113
Karar No: 2019/2029
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1113 Esas 2019/2029 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesi ile ... sayılı parsel üzerinde bulunan binada 31, 34, 35 ve 57 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, davalıların ise diğer dairelerin maliki olduğunu, binanın yönetim planının 8 ve 11 maddelerinin KMK"na aykırı olduğunu, bu nedenle yönetim planının 8 ve 11. maddelerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece dava konusu anataşınmazın projesinde 2. bodrum katın kısmen sığınak, kısmen kapıcı dairesi ve büyük bir kısmı otopark olarak projelendirildiği, yönetim planının 8. maddesinde kapalı otoparkların kullanımının meskenlere bırakıldığı, 11. maddesinde 2. bodrumda bulunan sığınak olarak nitelendiren alanın dışında kalan yerin tamamının kullanım hakkı nolu dükkana ait olacağının düzenlendiği, bu düzenleme ile ise gerek kapıcı dairesi, gerekse otoparkın 1 nolu bağımsız bölüm dükkan tarafından kullanılmasına yol açabilecek durumda olduğu, 8. maddedeki düzenleme ile 11. maddedeki düzenleme çeliştiği, gerek kullanımın sınırlandırılmamış olması ve gerekse kapalı otoparkların tahsis edildiği meskenlerin aleyhine bir sonuç doğuracak nitelikte olduğundan 11. maddedeki düzenlemenin KMK"na aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ... ilçesi, ... mahallesi, 14273 parsel sayılı taşınmaza ait 24/07/2008 tarihli yönetim planının 8. maddesinin iptali talebinin reddine, ... ilçesi, ... mahallesi, 14273 parsel sayılı taşınmaza ait 24/07/2008 tarihli yönetim planının 11. maddesinin tamamının iptaline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece 24/07/2008 tarihli yönetim planının 8. maddesinin iptali talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1) Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu anataşınmaza ait yönetim planının 24/07/2008 tarihinde tanzim edilip tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Anataşınmazın yukarıda sözü edilen yönetim planının 11. maddesinde 2. bodrumda bulunan sığınak olarak nitelendirilen alanın dışında kalan yerin kullanım hakkı düzenlenmiş olup, ortak yerin kullanımının yönetim planı veya projesi ile bir veya bir kaç kat malikine bırakılması mümkün olup 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesine göre; yönetim planı yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini, yönetime ait diğer hususları düzenleyen ve bütün kat malikleriyle onların külli ve cüzi haleflerini ve bu arada davacı tarafı da bağlayan sözleşme hükmündedir. Anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmüne göre de yönetim planının (bu bağlamda maddelerinin) değiştirilmesi ancak tüm kat maliklerinin beşte dördünün oyu ile olanaklıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle yönetim planının iptali istenen hükmünün Yasanın emredici hükümlerine aykırı olmadığı, söz konusu hükmün değiştirilmesi, Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesinin 3. fıkrasına göre tüm kat maliklerinin beşte dördünün oyu ile alacakları kararla mümkün olduğundan mahkemece bu hususta anılan çoğunlukla alınan bir kararın varlığı araştırılmadan ve mahkemece doğrudan kat maliklerinin iradesi yerine geçerek böyle bir iptale karar veremeyeceği hususunun gözetilmemesi,
2) Dava konusu yerin projesinde 2. bodrum katın otopark, sığınak, kapıcı dairesi, tesisat odası, su deposu olarak ayrıldığı anlaşılmaktadır. Ortak yerin kullanımının yönetim planı veya projesi ile bir veya bir kaç kat malikine bırakılması mümkün ise de, yönetim planı ile kullanım hakkı düzenlenen 2. bodrum katın özel amaca tahsis edilmiş alanları belirlenerek geriye kalan alanların tahsis edilebileceğinin gözetilmemiş olması,
3) Anataşınmaza ait 24/07/2008 tarihli yönetim planının tapuya tescili sırasında davacı işaretlenerek adına yönetim planına imza atan ... ile davacının arasındaki vekalet ilişkisi ve vekaletin geçerliliği araştırılarak, yönetim planının tescili sırasında malik olan davacının dava açmaktaki hukuki yararının değerlendirilmemiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.