23. Hukuk Dairesi 2019/3535 E. , 2020/3544 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflasın açılması davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, 15.06.2011 tarihli sözleşme uyarınca davalıya jet yakıtı temin ettiğini, davalının 15.09.2014 tarihli 236.156,01 USD bedelli faturayı ödemediğini, yazışmalardan da sonuç alamadıklarını, davalının müvekkili tarafından hiçbir zaman imzalanmamış bulunan 06.09.2014 tarihli protokolden bahsettiğini, böyle bir protokolün kendileri tarafından imzalanmadığını ve kabul etmediklerini, alacağın tahsili için davalı aleyhine iflas yoluyla icra takibi yaptıklarını, ancak davalının haksız yere itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, müvekkilinin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği üstlenmiş olduğu yükümlülükleri yerine getirdiğini, bununla ilgili teslimat makbuzları tanzim edildiğini ileri sürerek, haksız itirazın kaldırılarak depo emri tebliğ edilip davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alınan ihbar sonucunda bir düzenek kurularak uçağa verilen yakıtın bir kısmının devir daim yapılarak uçağın yakıt deposu yerine pompaya geri döndüğü bu şekilde normalde verilenden daha fazla yakıt verilmiş gibi gösterilerek faturalandırıldığını fazla faturalandırmalar nedeniyle taraflar arasında 06.09.2014 tarihli protokol imzalandığını protokolün 2.4. maddesi uyarınca incelemeler tamamlanıncaya kadar ödeme yapılmayacağının kararlaştırıldığını, protokolde çift imzanın bulunmamasının müvekkilini bağlamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dairemizin 2016/6806E., 2019/1399K. sayılı kararı ile kısa karar gerekçeli karar arasındaki çelişkinin varlığı nedeniyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, tacir olan davalı tarafından TTK."nun 21. ve 23. maddelerinde ön görülen surette usulüne uygun herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, böyle bir iddianın ispatlanamadığı, davacı tarafından imzalanmamış bulunan 06/09/2014 tarihli protokolün davacı yönünden herhangi bir hukuki geçerliliğinin olmadığı, davalının yasal süresi içerisinde kapak hesapta ön görülen şekilde depo kararı gereği belirlenen meblağı depo ettiği ve davanın konusunun kalmadığı, dosyada birleşen ve karşılık davanın da bulunmadığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.