Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1462
Karar No: 2016/7484

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/1462 Esas 2016/7484 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/1462 E.  ,  2016/7484 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma


    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü, nafaka ve tazminatların miktarı ile erkek eşe ait taşınmazlara ilişkin olarak kurulan hüküm yönünden; davacı-karşı davalı erkek tarafından katılma yolu ile kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve kendisine ait taşınmazlarla ilgili kurulan hüküm yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 7.12.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ..... vekili Av. .... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı .... vekili olduğunu söyleyen Av. ... geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2- Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının da kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemenin de kabulünde olduğu ve gerçekleşen olaylara göre, boşanmaya neden olan olaylarda, birlikte yaşamaktan kaçınan, erkek tamamen kusurludur. Kadına izafe edilebilecek bir kusurlu davranışın varlığı kanıtlanamamıştır. Bu halde erkek tarafından açılan boşanma davasının (TMK m. 166/1) reddine karar verilecek yerde, yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
    3- Davacı-karşı davalı erkeğin, ortak konuttan aynlarak, başka bir yerde yaşamaya başladığı ve bu şekilde birlikte yaşamdan kaçındığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilebilmesi için boşanmaya neden olan olayların, aynı zamanda kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması gerekir. Salt boşanmış olmak manevi tazminat hükmedilmesi için yeterli bir neden değildir. Davacı - karşı davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmemiş olması davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunmadığı gibi, kadının kişilik haklarına saldırı oluşturacak başkaca kusurlu davranışların varlığı da kanıtlanamamıştır. Hal böyle olunca kadın yararına manevi tazminata (TMK m. 174/2) hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır.
    4-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    5- Boşanma aşamasında taraflar arasındaki taahhütler, vaatler veya anlaşmalar anlaşmalı boşanma hükmü verilip hakim tarafından onaylanmadıkça geçersizdir. Tarafların karşılıklı olarak çekişmeli olarak açtıkları davanın yargılaması sonucunda, tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir. Hakim talepten fazlaya veya bir başkasına hükmedemez (HMK m. 26). Anlaşmalı olarak boşanmalarına (TMK m. 166/3) karar verilmediğine göre, davacı-karşı davalı erkeğin son celse, nafaka ve tazminatların miktarının belirlenmesinde dikkate alınmasına yönelik, kendi adına kayıtlı taşınmazlarla ilgili beyanları nazara alınarak, davalı-karşı davacı kadının bu konuda talebi ve tarafların anlaşması olmadan "Davacı-karşı davalının bu celse eşi ve çocukları lehine vaat ettiği talepleri yerine getirmesine” şeklinde hüküm tesisi de isabetsizdir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerini ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1350.00 TL. vekalet ücretinin Murat"tan alınıp ..."ye ve 1350.00 TL. vekalet ücretinin de ..."den alınıp ..."a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.04.2016 (Çrş.)







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi