17. Hukuk Dairesi 2014/23279 E. , 2017/1758 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
.
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ....İnşaat Malz Nakl Petrol Gıda San. ve Tic Ltd.Şti hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak dava konusu taşınmazı şirket ortağının babası ..."e devrettiğinden bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı borçlu şirket vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde dava dışı Anadolubank"ın ipoteği olduğunu bu nedenle davacının davayı açmakta hukuki yararı olmadığından haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili de aynı yönde savunma yapmıştır.
Mahkemece, borçlu şirketin aciz halinde olduğu, takibin semeresiz kaldığı dava konusu taşınmazın borçlu şirket yetkilisi ile yakın akraba olan davalıya devredildiği, taşınmazda halen borçlu şirket yetkilisi ve eşinin oturduğu İİK"nnu 280/2 maddesindeki karinenin gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır.
Öte yandan, tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Aynı şekilde davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmaz cebri icra yolu ile satılması halinde de davalı 3. kişi elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulur.
Somut olayda dava konusu taşınmaza ilişkin akit tablosundan .... 27.İcra Müdürlüğünün 2013/7625 ve .... 10.İcra Müdürlüğünün 2013/1502 sayılı takip dosyalarından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda anılan icra dosyalarının incelenerek akamete uğramış ise şimdiki gibi, taşınmaz yönünden satış işlemi devam ediyorsa icra dosyasının bekletici mesele yapılarak, takip dosyası alacaklısının ihale bedelinden alacağını aldıktan sonra bir bedel kalmış ise bu bedelin tahsiline aksi durumda konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul veyasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 21.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.