23. Hukuk Dairesi 2014/3445 E. , 2014/7728 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2011/109-2014/44
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesiyken 24.06.2008 tarihinde istifa ettiğini, kooperatife ödediği 40.000,00 TL miktarındaki aidattan 27.500,00 TL"lik kısmı iade edildiği halde bakiye 12.500,00 TL çıkma payının ödenmediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalının %40 oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulü ile itirazın iptaline, icra takibinin 12.500,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, davalının % 40" oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Kooperatifler Kanunu"nun 17/1. ve tip anasözleşmenin 15/1. maddesi gereğince, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosunun genel kurulca kabulünden bir ay sonra muaccel olur. Davacıya iadesi gereken meblağ, ödediği aidatların toplamı kadar olmayıp, yapılan toplam ödemeden ayrıldığı yıl sonu bilançosunda yer alan genel giderlerden davacıya isabet eden kısımlarından sonra bakiyesidir. Bu yasal düzenlemeye uyulmaması diğer ortaklar aleyhine sonuç doğurduğu gibi, davacı açısından nedensiz zenginleşmeye yol açacağı kuşkusuzdur. Yatırılan aidatlardan genel gider payının düşülmesi yasa hükmü gereği olup, bundan vazgeçilmesi ancak genel kurul tarafından aksinin karar altına alınması ya da kooperatifin ortaklığı sona erenlerden genel gider payı alınmaması yönünde bir uygulamasının daha önce oluşmuş olması şartına bağlıdır.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya isabet eden genel gider payı düşülmeden çıkma payı belirlenmiştir. Bu durumda, mahkemece, davacının ödediği aidat miktarından 2008 yılı bilançosundaki genel giderlerden davacıya isabet miktar düşüldükten sonra çıkma payını geri alabileceği gözetilerek, buna ilişkin bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.