14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/4910 Karar No: 2010/5865 Karar Tarihi: 25.05.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4910 Esas 2010/5865 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/4910 E. , 2010/5865 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.05.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 10.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 1974 tarihli 80 numaralı tapu kaydı ile pay sahibi olduğu taşınmazda bulunan evin kendisine ait olduğunu, davalının bir hakkı olmadığı halde bu evi kullandığını belirterek elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, evin davacıya ait olmadığını, murislerine ait olan evin kadastro tutanağı düzenlenirken de kendisi adına kaydedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava sırasında taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiği belirtilerek konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden taşınmazın bulunduğu çalışma alanında kadastro faaliyetlerini sürdürüldüğü ve dava konusu yerin ... ilçesi ... Köyünde 167 ada 81 parsel olarak tespit ve sınırlandırılmasının yapılarak 25.11.2008 tarihinde kadastro tutanağının düzenlendiği ve 30.01.2009 tarihinde kesinleşerek davalı adına tescil edildiği görülmektedir. Kısaca, dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmiş, mülkiyet belirlemesi yapılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunun 27.maddesi hükmüne göre mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz malın kadastro tutanağının düzenlendiği tarihte genel mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyaların kadastro mahkemesine kendiliğinden devrolunması gerekir. Genel mahkemede açılan işbu dava nedeniyle, dava konusu taşınmazın tapuya bağlanması yolsuz tescil niteliğindedir. O halde mahkemece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının kadastro mahkemesine gönderilmesini teminen karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 25.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.