10. Ceza Dairesi 2014/3680 E. , 2014/4302 K.
"İçtihat Metni"Esas No : 2014/3680
Karar No : 2014/4302
Tebliğname No : K.Y.B./2014/122060
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık E.. H.. hakkındaki denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararına yönelik itiraz üzerine Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 06.11.2012 tarihinde 2012/2089 değişik iş sayı ile verilen itirazın reddine ilişkin kararının kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 14.04.2014 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a) Sanığın 28.04.2003 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nce 18.02.2010 tarihinde 2009/739 esas ve 2010/121 karar sayı ile TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca sadece denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
b) Belirtilen karara sanık müdafiinin itiraz etmesi üzerine, Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nce 06.11.2012 tarihinde 2012/2089 değişik iş sayı ile "itirazın reddine" karar verildiği
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde kullanmak suçunun suç tarihinin 28/04/2003 olup lehe olan mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/4 ve 104/2 maddeleri gereğince dava zamanaşımı süresinin 28/10/2010 tarihinde dolmasına rağmen sanık tarafından itirazı inceleyen Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin olağanüstü zamanaşımı nedeniyle itirazı kabul etmek yerine yazılı şekilde red kararı vermesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 06.11.2012 tarihli kararının bozulması istenmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.01.2013 tarihli ve 2012/534-2013/15 sayılı kararında da açıklandığı üzere; CMK"nın 271. maddesinin 2. fıkrasındaki "İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir.” biçimindeki düzenlemeye göre, itiraz merci itirazı kabul ettiği taktirde verilmesi veya kaldırılması gereken bir karar varsa bu kararı kendisi vermeli ya da kaldırmalıdır. Örneğin görevsizlik kararına yönelik bir itiraz yerinde görüldüğü takdirde, itiraz mercii aynı zamanda görevsizlik kararını da kendisi kaldırmalıdır. Belirtilen hükümde itirazı kabul eden merciin sadece “itiraz konusu” hakkında karar vermesi öngörüldüğünden, itirazın konusu dışında dosyanın esası hakkında da yargılamayı sonuçlandıracak bir karar vermesi olanaklı değildir.
Somut olayda, suçun işlendiği 28.04.2003 tarihinden, itiraz incelemesinin yapıldığı 06.11.2012 tarihine kadar 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresi dolduğundan, itiraz merciinin, zamanaşımı nedeniyle sanık müdafiinin itirazını kabul ederek, gerekli kararın verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermesi gerekirken, itirazın reddine karar vermesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde olduğundan; Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 06.11.2012 tarihli ve 2012/2089 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.