Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/15896 Esas 2016/7465 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15896
Karar No: 2016/7465

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/15896 Esas 2016/7465 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/15896 E.  ,  2016/7465 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kendisi tarafından açılan boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, nafaka ile tazminatlar yönünden; davacı-karşı davalı kadın tarafından ise kendisi yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı ile iştirak nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebep olan olayların tazminat talep eden tarafın kişilik haklarını zedelemiş olması zorunludur (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediği kabul edilerek boşanmaya karar verilmiştir. Erkeğin evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini ihmal etmiş olması, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Davalı-karşı davacı erkeğin, kadının kişilik haklarına saldırı olarak nitelendirilebilecek başkaca bir eylemi de kanıtlanamadığına göre, kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.
3-Kendisi yoksul olan nafaka ile sorumlu tutulamaz. Mahkemece tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve gelirleri değerlendirilerek, davacı-karşı davalı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği kabul edilerek, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. (TMK m. 175) Hal böyle olunca; kendisi yoksul durumda olan davacı-karşı davalı kadının, velayetleri davalı-karşı davacı babaya verilen müşterek çocuklar yararına iştirak nafakası ödemekle sorumlu tutulması da bozmayı gerektirmiştir.
4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-karşı davalı kadın yararına yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.



.../..





5-Kabule göre de; boşanma davasının eki niteliğinde bulunan maddi ve manevi tazminatlar boşanma kararının kesinleşmesiyle istenebilir (muaccel) hale gelir ve istek var ise bu tarihten sonra faize hükmedilebilir. Hal böyle olunca kadın yararına hükmedilen maddi tazminata, boşanma hükmünün kesinleşme tarihi yerine dava tarihinden yasal faize hükmedilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün için karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.04.2016 (Çrş.)


















Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.