5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8087 Karar No: 2020/9954 Karar Tarihi: 09.03.2020
Rüşvet almaya teşebbüs - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/8087 Esas 2020/9954 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, rüşvet almaya teşebbüs suçlamasıyla yargılanan sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimine müdahale edilerek elde edilen kayıtların, usul ve esaslara uygun olmadığı gerekçesiyle hukuka aykırı delil olarak kabul edilemeyeceğini belirtti. Bu nedenle sanığın suçlu bulunması hatalıydı ve mahkumiyet kararı bozuldu. İlgili kanun maddeleri, CMK'nın 135 ve 140. maddeleri, Anayasa'nın 38. maddesi, CMK'nın 206/2-a ve 217/2. maddeleri idi.
5. Ceza Dairesi 2016/8087 E. , 2020/9954 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Rüşvet almaya teşebbüs HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması hükümlerinin düzenlendiği CMK"nın 135 ve teknik araçlarla izlemenin yer aldığı aynı Yasanın 140. maddelerinde sayılan katalog suçlardan birinin işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka suretle delil elde edilememesi durumunda şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespit edilebileceğinin, dinlenebileceğinin, kayda alınabileceğinin ve sinyal bilgilerinin değerlendirilebileceğinin, yine kamuya açık yerlerdeki faaliyetlerinin ve iş yerinin teknik araçlarla izlenebileceğinin, ses ve görüntünün kayda alınabileceğinin hükme bağlandığı ve bu kararın hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından verileceği, Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kararların da yirmidört saat içinde hakim onayına sunulacağının belirtildiği, suç tarihinde Güllüce köyü muhtarı olarak görev yapan sanığın, adı geçen köydeki Hazine arazisinde yapılacak olan ağaçlandırma çalışmaları kapsamında tahsis için talepte bulunan katılanlardan, Ağaçlandırma Yönetmeliğinin 5. maddesine göre köy tüzel kişiliğinin tahsis talebinde bulunması halinde öncelik sırasının köy tüzel kişiliğinde olduğuna ilişkin düzenlemeye dayanarak, talebini geri çekme karşılığında katılanlardan 15.000 TL istemek suretiyle rüşvet almaya teşebbüs suçunu işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda ise; katılanlar ile tanık ... ... tarafından kayda alınan konuşmaların yukarıda izah edilen ve yasayla belirlenen usul ve esaslara uyulmadan elde edildiği, yetkisiz kişilerce elde edilen bu kayıt ve bulguların bir suça ilişkin de olsa hukuka aykırı delil niteliği taşıdığı, Anayasanın 38. maddesindeki “kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez”, CMK"nın 206/2-a bendindeki “delil kanuna aykırı olarak elde edilmişse reddolunur” ve aynı Kanunun 217/2. maddesindeki “yüklenen suç hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilir” hükümleri nazara alındığında, hukuka aykırı olarak elde edilmiş ses kayıtlarının soruşturma veya kovuşturma sırasında kullanılamayacağı, mahkumiyet hükmüne ispat aracı olamayacağı, kaldı ki bahse konu ses kaydının ani gelişen ve bir daha elde edilme imkanı bulunmayan kanıt niteliğinde de sayılamayacağı anlaşılmakla, 02/06/2010 tarihinde Güllüce köyü ihtiyar heyetinin aldığı kararla sanığa köy hudutlarında bulunan ve Hazineye ait olan taşınmazlardaki ağaçlandırma çalışmaları sebebiyle köy tüzel kişiliği adına başvuru yapması ve uygun teklif verilmesi halinde kiralanması için ilgili makamlarla irtibata geçmesine, kira bedelinin uygun olmaması durumunda ise arazileri kiralayan üçüncü kişilere hizmet verilip, karşılığında uygun bir miktarın köy tüzel kişiliği adına talep edilerek makbuz kesilmesine dair yetki verilmesi ve sanığın aşamalarda, 15.000 TL"yi köy tüzel kişiliği adına talep ettiğini beyan etmesi karşısında, unsurları itibarıyla oluşmayan atılı suçtan beraati yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının dikkate alınması lüzumu, Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 09/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.