21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/8058 Karar No: 2008/4652 Karar Tarihi: 24.03.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/8058 Esas 2008/4652 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/8058 E. , 2008/4652 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi TARİHİ : 16/11/2006 NUMARASI : 2004/518-2006/599
Davacılar işveren nezdinde çalıştıkları sürelerin tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık,davacıların davalı işverene ait işyerinde dilekçede tarihlerini bildirdiği ayrı ayrı dönemlerde hizmet akdine dayalı olarak çalıştıklarının tesbitine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79. maddesidir. Ne varki birden fazla davacının aynı dava dilekçesi ile dava açabilmesi için davacılar arasında zorunlu veya ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığının bulunması gerekir. Dava dilekçesinde davacılar aynı işveren aleyhine ayrı ayrı dava açılmışlardır. Zorunlu dava arkadaşlığı maddi hukukun (M.K., B.K.,T.T.K) bir hakkın birden fazla kişi tarafından dava edilmesini veya birden fazla kişiye karşı dava açılmasının öngördüğü durumdur. Somut olayda maddi yönden zorunlu dava arkadaşlığı (örneğin M.K."nun md.630 iştirak halinde mülkiyet, B.K. 520 adi ortaklık) bulunmadığı gibi şekli yönden dava arkadaşlığı da (M.K.Md.242. M.K.Md. 639/3, İ.İ.K md.282) söz konusu değildir. Öte yandan zorunlu dava arkadaşlığı dışında kalan ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığının mümkün olduğu haller H.U.M.K."nun 43. maddesinide a) Dava konusu hak veya borcun ortak olması (B.K. Md.142. müteselsil borçluluk) b) Borçluların ortak bir işlem (örneğin sözleşme) ile birden çok kişi yararına borç yüklenilmiş olması c)Davanın ayni nedenden doğması (örneğin B.K.50 birden fazla kişinin haksız fiil sorumluluğu) olarak sayılmıştır. Somut olayda davacılar arasında anılan maddede öngörülen nitelikte ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır. Bu durumda davacılar arasında zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığından H.U.M.K."nun 46. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekirken birlikte görülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına 24.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.