17. Hukuk Dairesi 2014/7862 E. , 2017/1740 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlulardan ...’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmaz hissesini 14.5.2012 tarihinde davalı ...’e, davalı borçlu .... Orman Ününleri İlaçlama Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin de adına kayıtlı iki taşınmazı 14.5.2012 tarihinde davalı .... Orman Ürünleri İmalat Ve San. Ltd. Şti.‘ye sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu şirket savunma yapmamıştır.
Davalı ..., iflas ettiğini, dava konusu taşınmazı borçlarını ödemek için rayiç bedelle sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, ipotekli taşınmazların mevcut borcu karşılayacak miktarda olduğunu, taşınmazı rayiç bedelle ve iyiniyetle aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Orman Ürünleri İmalat ve San. Ltd. Şti. vekili, .... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, iki adet taşınmazı 590.000 TL bedelle aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsiz bulunmamasına, dava konusu 2012/6883 sayılı takip dosyasının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe ilişkin olup ipotekli taşınmazların satışından sonra bakiye alacak için rehin açığı belgesi alınıp borçlular hakkında yeni bir takip yapılmamış olması nedeniyle anılan takip dosyası yönünden verilen red kararının sonucu itibarıyla doğru bulunmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazların reddi gerekmiştir.
2-Dava konusu 2012/4504 sayılı takip dosyası yönünden aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Anılan dosya yönünden davalı borçlu ...’ın 28.5.2012 tarihli mal beyanı dilekçesi, takip dosyası kapsamı ve 2.10.2012 tarihli haciz tutanağından borçlunun aciz halinde olduğu, 2.10.2012 tarihli haciz tutanağının İİK’nun 105 maddesi kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde bulunması nedeniyle davanın esasına girilerek diğer dava koşulları yönünden dosyanın incelenmesi, varlığı halinde dava konusu 17 ada 22 parsel zemin kat 23 nolu bağımsız bölümün 1/2 satışına ilişkin 14.5.2012 tarihli tasarrufun İİK’nun 278, 279, 280. maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı değerlendirip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir.
Dava konusu 2012/4504 sayılı takip dosyası yönünden borçlu şirketin aciz durumu incelendiğinde borçlu şirket adına kayıtlı ve davacı tarafından haciz konulan dört araçtan ikisinin davacı dışındaki rehin alacaklısı tarafından rehin borcu nedeniyle sattırıldığı ve davacıya para düşmediği, iki araç ile üç taşınmaz üzerinde (taşınmazlar üzerinde) davacının .... ve .... ipoteklerinden sonra birinci sırada haczinin olduğu anlaşıldığından Mahkemece araçlar ve taşınmazların son durumlarına ait kayıtları istenerek üzerindeki ipotek varsa hacizler nedeniyle ipotek ve haciz alacaklılarından mevcut alacakları olup olmadığı varsa miktarı sorularak davalı şirketin aciz halinde olup olmadığı değerlendirilerek aciz halinin yokluğu halinde şimdiki gibi davanın önkoşul yokluğundan reddine; aksi halde aciz halinin varlığı halinde dava konusu 123 ada 1 parsel 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin satışına ilişkin 14.5.2012 tarihli
tasarrufların İİK’nun 278, 279, 280. maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir.
Kabule göre de;dava önkoşul nedeniyle reddedildiğinden kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına AAÜT’nin 3/2 ve 7/2 maddeleri gereğince tek ve maktu vekalet ücreti takdiri yerine ayrı ayrı ve nispi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.