Davacı, davalı işveren nezdinde 2002-23.02.2006 tarihleri arası çalıştığı günlerin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle davalı Kurum vekilinin yetkili makamdan temyiz isteminden vazgeçme konusunda usulüne uygun şekilde olur alınmamış olmasına göre davalı Kurumun yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; Dava davacının davalıya ait işyerinde 2002 yılı Kasım ayından 2003 yılı Kasım ayına kadar ve 9.10.2005-23.2.2006 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.199 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır
Somut olayda davacının, davalı işyerinden Kuruma bildirilen çalışmasının bulunmadığı, davalı işyerinin 16.3.2006 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, davacının kömür ardiyesinde çalıştığına dair dayanak gösterdiği iki adet defter kayıtlarında 2005 ve 2006 yılları içerisinde taşınan malların cinsi ve miktarının yazılı olduğu davalı işyerine ait bir bilgi içermediği, davalı Kurum’un cevap dilekçesinde geçen davalı işyerinde SSK müfettişince yapıldığı bildirilen 22.3.2006 tarihli 22 nolu denetim tutanak ve eklerinin getirtilmediği ve yukarıda açıklandığı şekilde çalışmaları kayıtlara geçmiş bordro veya komşu işyeri çalışanları araştırılarak tanık olarak dinlenmeden sonuca gidilmiştir
Mahkemece yapılacak iş; SSK müfettişinin davalı işyerinde yaptığı denetim sonucunda düzenlediği 22.3.2006 tarihli 22 nolu raporu ile ekindeki kayıt inceleme ve ifade tutanaklarını tüm ekleriyle birlikte davalı Kurum’dan getirtmek, davacının askerlik görevini yaptığı süreleri ilgili Askerlik Şubesinden sormak, davalı işyerinin hangi tarihten beri faal olduğunu tespit etmek için vergi kaydını varsa işverenin Bağkur Sigortalılık bilgilerini ilgili kurum ve kuruluşlardan sormak, davalı işverence Kurum’a verilen uyuşmazlık konusu dönem bordolarını getirmek bordro tanıklarını dinlemek, dönem bordrosu verilmemiş ise davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma re"sen genişletilerek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerinin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlar tesbit edilip beyanlarına başvurularak tüm deliller birlikte değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önüne alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.