11. Ceza Dairesi 2014/12152 E. , 2014/14861 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2014/149258
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10.04.2014 gün ve 2014/7148-25496 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05.05.2014 gün ve KYB. 2014/149258 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan şüpheliler B.. T.., F.. G.. ve A.. T.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03/07/2013 tarihli ve 2012/31338 soruşturma, 2013/26757 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/10/2013 tarihli ve 2013/1346 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Müşteki A.. G.. vekili avukat Kemal Temel tarafından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına verilen 04/04/2012 havale tarihli dilekçeyle, müştekinin A P.. Turizm, İnşaat ve Organizasyon Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortakları olan şüphelilerden B.. T.. ve A.. T..’dan aralarındaki ticari ilişki nedeniyle 30/06/2001 tarihli 37.160 ABD Doları meblağlı çeki aldığı, bu çekin zamanında ödenmemesi nedeniyle sanıklardan Berrin’in 15/01/2009 tarihli 27.800 ABD Doları meblağlı çeki verdiği, dosya kapsamına göre Beyoğlu 17. Noter’in 07/02/2008 tarihli 0... yevmiye numaralı vekaletname ile B.. T..’un şirket müdürü olarak vekil tayin edildiği, şirketi temsilen şüpheli F.. G..’in Kadıköy 24. Noter’in 22/10/2008 tarihli ... yevmiye numaralı azilname ile B.. T..’u şirket müdürlüğünden azlettiği, Kadıköy 24. Noter’in 18/11/2008 tarihli, ... yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile F.. G..’in hissesinin B.. T..’a devredildiği, müşteki ve diğer şüpheli A.. G..’in beyanlarına göre 15/01/2009 tarihli 27.800 ABD Doları meblağlı çekin şirketi temsile yetkili olmadığı halde sanık B.. T.. tarafından verildiğinin iddia edildiği, bundan dolayı sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle şikayetçi olunmasını müteakip, anılan Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüphelilerden B.. T.. ile A.. T..’un ifadesine dahi başvurulmadan ve iddialar açıklığa kavuşturulmadan yetersiz soruşturma ile olayın hukuki mahiyette olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 14/11/2007 tarihli ve 2007/9636 esas, 2007/9375 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği nazara alındığında, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 03.07.2013 gün ve 2012/31338 soruşturma, 2013/26757 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.10.2013 gün ve 2013/1346 değişik iş sayılı kararının CMK"nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.