Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2854
Karar No: 2019/749
Karar Tarihi: 23.01.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/2854 Esas 2019/749 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/2854 E.  ,  2019/749 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, müvekkilinin 143, 146, 148, 151, 154, 292, 391, 529, 871, 901 ve 43 sayılı parsellerin hissedarı olduğunu, davalılarında tapuda hissedar olarak görünen Mehmet Işık"ın varisleri olduğunu, davalıların murisi hakkında mahkemenin 1994/215 Esas ve 1997/452 sayılı kararı ile ecrimisil ödenmesine karar verildiğini, Mehmet Işık’ın ölümünden sonrada davalılar tarafından taşınmazların işgal edilerek müvekkilinin payının kullanılmaya devam edildiğini belirterek, geriye doğru beş yıllık 18.000,00 TL ecrimisil bedelinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, davayı kabul etmediklerini, intifadan men şartının gerçekleşmediğini, dava konusu yapılmayan taşınmaz hissedarlarının da bulunduğunu, bazı parsellerin boş ve başka kişiler tarafından kullanıldığını, bazılarının diğer hissedarların tasarrufunda bulunduğunu, davacının müvekkili ...’tan kullandığı yerlerle ilgili 5 (Beş) yıllık icar bedelini talep etmesi üzerine müvekkili tarafından üç parça halinde toplam 15.000,00 TL’nin davacıya ödediğini, müvekkilinin taşınmazları haksız olarak işgal etmediğini ve hiçbir şekilde kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, “....Davalı taraf yemin metninde 2007-2013 yılları arasında davacı ile aralarında sözlü olarak icar sözleşmesi yapıldığını ve 15.000,00 TL davacıya ödendiğini iddia etmekte ise de, davacı taraf bu konuda yemin icra etmemiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde belirtilen konularda davacının kendisinden sadır olabilecek hususlarda HMK"nin 225 ve devamı maddelerine uygun şekilde yemin deliline dayanarak mahkememize yemin metni ibraz etmiştir. Yemin delili HMK"nin 225 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. HMK"nin 229. maddesinde yemin etmemenin sonuçları belirtilmiştir. bu maddede yemin için davet edilen kimsenin tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunupta yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakaları ikrar etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Yemin delili kesin delillerden olup davacı taraf mahkeme duruşmasında yemini eda etmekten kaçındığından, yemin konusu vakalara ikrar etmiş sayılmaktadır. Yemin konusu vakalarda taraflar arasındaki kira ilişkisi sabit görüldüğünden davalıların burada kötü niyeti bulunmadığı..” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
    Medeni Kanunu"nun 6.maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Davalı vekili, 07.01.2015 tarihli dilekçe ile davacı tarafa yapılan ödemelerle ilgili yemin deliline dayandığını belirtmiştir.
    Yemin, taraflardan birinin davanın çözümünü ilgilendiren bir olayın doğru olup olmadığı konusunu, kanunda belirtilen usule uyarak, mahkeme önünde, kutsal sayılan değerlerle teyit eden ve kesin delil vasfı yüklenmiş sözlü açıklamalardır (03.03.2017 gün ve 2015/2 E., 2017/1 .... sayılı YİBK). Bir ispat vasıtası olan yeminin konusu HMK"nin 225. maddesine göre, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Görüleceği üzere yemin, tarafın kendisinden kaynaklanan (ondan sadır olan) vakıalar hakkında verilebilir. Yemin delilinin kesin bir delil olması yani, hakimi bağlaması ve bunun ötesinde uyuşmazlığı kesin bir şekilde çözmesi nedeniyle, yemin sorusunun yeteri kadar açık bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.
    Yemin teklif eden taraf, karşı tarafa hangi vakıalar hakkında yemin önerdiğini mahkemeye bildirir, yemin sorusunu ve formülünü ise hakim hazırlar. Yemin sorusunun hazırlanmasında, hakim yemin teklif edenin belirttiği hususlardan yararlanır. Yemin sorusunun isabetli ve doğru hazırlanması gerekir. Hakim, yemin metnini hazırlarken, yemin metninin olaya uygun olmasına dikkat eder. Aksi takdirde hazırlanan yemin metnine göre yapılan yemin amacına ulaşmayabilir. Hakim yemin metnini hazırlarken, yemin teklif edenin iradesi çerçevesinde hareket etmeli; karşı taraf da yemini, kendisine teklif edilen yemin çerçevesinde eda etmelidir.
    Yemin sorularının hazırlanarak tarafa okunması üzerine, yemin edecek olan taraf yemin etmeye hazır bulunduğunu ve ancak yemin sorusunun yanlış ve eksik olduğunu, dolayısıyla düzeltilmesinden sonra yemin edeceğini bildirirse, bu hususun yerinde görülmesi halinde, hakim yemin sorusunu yeniden düzenleyerek veya ek sorular getirerek tarafa yöneltmelidir. Aksi takdirde, eksik ve yanlış yemin sorusuna taraf cevap vermek zorunda olmadığından, böyle bir durumda onun yeminden kaçındığından ve dolayısıyla burada onun aleyhine bir ikrarın varlığından söz edilebilmesi doğru olmaz.
    Somut olayda, davalı vekili, davacı ile icar sözleşmesi yapıldığını ve bu sözleşme karşılığında toplam 15.000 TL’nin ödendiğini savunmuş, yemin talebinde bulunduğu 07.01.2015 tarihli dilekçesinde de davacı tarafa yapılan ödemelerle ilgili yemin deliline dayandığını belirtmiştir. Mahkemece verilen kesin süre içinde davalı tarafından “ Miras bırakan annem Emine Kurt’tan bana intikal eden dava konusu taşınmazlardaki hisselerimle ilgili olarak 2007 yılından itibaren 2013 yılına kadar davalı ... ile sözlü olarak icra sözleşmesi yapmadım. Hisselerimdeki ...’ın kullandığını iddia ettiğim yerlerle ilgili, beş yıllık icar bedeli olarak; 2011 yazında 5000- TL, ve sonra muhtelif tarihlerde de elden 2 kez 5000’er lira olmak üzere toplam 15.000 -TL ...’tan almadım. Köy yerinde de icar paraları elden alınıp verilmez....” şeklinde yemin metni hazırlanmış, hazırlanan yemin metni davacı asil ve vekiline tebliğ edilmiştir.
    Ne var ki, mahkemece davacı asile teklif edilen yemin metni denetlenmediği gibi teklif edilen yemin metni içeriğinin davalının savunması dışında ve davacının kendisinden kaynaklanmayan vakıaları içerdiği anlaşılmaktadır.
    Yukarıda açıklanan hususlar göz önünde bulundurularak mahkemece, öncelikle yemin teklif eden davalı tarafa kesin süre verilerek, icar sözleşmesi ve ödeme savunması doğrultusunda yemin metni hazırlanmasının istenmesi, hazırlanacak yemin metni denetlenerek davacı tarafın itirazları da dikkate alınıp davacının bilgisi dahilinde olabilecek hususların dikkate alınarak yemin metninin düzenlenmesi, karşı tarafın yemini kendisine teklif edilen yemin metni çerçevesinde eda etmesinin sağlanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun düzenlenmeyen yemin metninden kaçınıldığından bahisle yazılı şekilde davanın reddi yönünde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 23.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi