1. Hukuk Dairesi 2014/19837 E. , 2016/10664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın davalı ... yönünden kabulüne, birleştirilen davada davalı ... hakkındaki davanın ise açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davalılar vekilleri tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli ayrı ayrı ve davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.11.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ...,davalı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen davalar, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteklerine ilişkindir.
Asıl davada davacı, kocası ...’ın davalı ... tarafından kandırılarak kocası...’ya ait 290 parsel sayılı taşınmazın davalıya satıldığını, kocas...’nın hukuki ehliyeti haiz olmadığını, kocasına vasi tayin edildiğini ileri sürerek tapunun iptali ile ... adına tescili isteğinde bulunmuştur.
Birleştirilen davada ise davacı, asıl davanın reddedilmesi nedeniyle çekişme konusu 290 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılması ile davalı ...’in muvazaalı olarak taşınmazı diğer davalı ...’a temlik ettiğini, asıl davaya ilişkin red kararının bozulduğunu ileri sürerek davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tescilini, olmadığı takdirde bedelinin davalılardan alınmasını istemiştir.
Davalı ..., davacının dava açma ve taraf olma ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu işlemden sonra Yahya’nın başka taşınmaz aldığını, ehliyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, ayrıca birleştirilen davaya verdiği cevapta derdestlik itirazında bulunmuştur.
Davalı ..., davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında iyi niyetli 3. kişi konumunda olduğunu, kazanımının korunması gerektiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin karar, Dairece; ‘’ Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Oysa mahkemece yapılan araştırmanın hüküm vermeye yeterli olduğunun söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. ...Hele ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli tıp kurumundan rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen Medeni Kanunun 409/2 maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler ve yasa hükümleri çerçevesinde bir araştırma yapılarak tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; ‘’ Hal böyle olunca, davalı ..." in derdestlik itirazı da gözetilerek birleşen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, davalı ... yönünden davanın kabul edilmesinin gerekçelerinin kararda açıklanması ve daha sonra bir karar verilmesi gerektiği halde yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleştirilen davanın davalı ... yönünden kabulüne, birleştirilen davada davalı ... hakkındaki davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, kısıtlı ...’ın çekişme konusu 1082 ada 290 parsel sayılı taşınmazlarını 11/04/2002 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, ...’ın 07/12/2005 tarihinde kısıtlandığı, ...’a vesayeten eşi...’in 04/07/2006 tarihinde davalı ...’e karşı iptal ve tescil istekli asıl davayı açtığı, davalı ...’in de yargılama devam ederken çekişmeli taşınmazı 26/09/2007 tarihinde diğer davalı ...’a satış yoluyla temlik ettiği,... vasisinin bu kez 06/05/2008 tarihinde açtığı birleştirilen dava ile hem davalı ...’i hem de davalı ...’i hasım göstererek tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteğinde bulunduğu, Adli Tıp Genel Kurulundan alınan rapor ile kısıtlı ...’ın davalı ...’e yaptığı temlik tarihinde ehliyetsiz olduğunun tespit edildiği ve anılan Genel Kurulun son mercii olduğu, davalı ..."in de davanın bilebilecek durumda olduğu gözetilmek suretiyle tapu kayıt maliki ... adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların esasa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
Davacının ve davalı ...’in diğer temyiz itirazlarına gelince;
Asıl davada, davalı ... aleyhine iptal ve tescil istekli, bu dosya ile birleştirilen ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/178 Esas sayılı dosyası ile hem davalı ... hem de davalı ... aleyhine ise iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istekli davalar açılmıştır.
Bilindiği üzere; somut olayda olduğu gibi dava dosyaları birleştirilse dahi her dosya ayrı olma özelliğini devam ettirmekte ve mahkemece, yargılama sonunda her dosya hakkında fer’ileri de dahil olmak üzere ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmektedir.
Ne var ki, somut olayda birleştirilen dosyaların ayrı olma özelliğini kaybetmedikleri gözetilmeksizin hatalı değerlendirme ile asıl ve birleştirilen dosyalar bakımından fer’ileri de kapsayacak şekilde tek çatı altında hüküm kurulduğu görülmektedir.
Hâl böyle olunca, asıl ve birleştirilen davalar hakkında hükmün fer’ileri yönünden taraflar yararına ayrı ayrı vekâlet ücreti, harç ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekir iken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının ve davalı ...’in temyiz itirazı açıklanan nedenle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı (birleşen davalı) ... vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz edenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.