1. Hukuk Dairesi 2014/21568 E. , 2016/10662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.11.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, davalı ile ortak mirasbırakanı... Küçük’ün maliki olduğu 6602 ada 18 parsel sayılı ( tevhit ile 6602 ada 24 ) taşınmazını mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, muris ile aralarının kötü olduğunu, temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek çekilmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiş, 24/06/2014 tarihli dilekçesi ile tescil taleplerinin imkansız hale gelmesi nedeniyle davasını ıslah ettiğini bildirerek saklı pay kaybı olan 110.625,00 TL’nin davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı, mirasbırakan... adına vekâleten, kendi adına asaleten ve diğer paydaşlar ile çekişmeli 6602 ada 18 parsel sayılı taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat yapmak üzere dava dışı müteahhit ile sözleşme yaptıklarını, mirasbırakan çekişmeli taşınmazdaki payına karşılık kendisinin ve müteahhitin toplam 75.000,00 TL’yi murise ödediklerini, murisin bu paranın 25.000,00 TL’si ile kendine ait eve tadilat yaptırdığını, kalan bedel ile çalışamayan oğlu Niyazi Küçük’e baktığını, temlikin gerçek olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 110.625,00 TL’nin davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; muris... Küçük’ün 18/04/2012 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak çocukları olan tarafları ve dava dışı çocuk ve torunlarını bıraktığı, çekişme konusu 6602 ada 18 parsel sayılı taşınmaz ( tevhit ile 6602 ada 24 sayılı parsele revizyon gören ) mirasbırakan adına 1/2, davacı ..., davalı ... ve dava dışı.... adına 1/8’er, dava dış... ve....adına 1/32’şer ve dava dışı... adına 1/16 oranında kayıtlı iken, davacı ...’un adına kayıtlı 1/8 payını 03/07/2008 tarihli ve ... yevmiye
no’lu işlem ile davalı ...’na satış yoluyla temlik ettiği, yine mirasbırakan...’in maliki olduğu 1/2 payını 18/07/2008 tarihli ve ... yevmiye no’lu işlem ile kızı olan davalı ...’ye satış yoluyla devrettiği, davalı ...’nin tevhit ile çekişmeli 18 sayılı parselde 3/4 paylı malik olduğu, murisin mal satmayı gerektirecek bir ihtiyacının bulunmadığı, taraf tanıklarının beyanları uyarınca davacı ile mirasbırakanın görüşmediği, çekişmeli taşınmazın 1/2 payının keşfen belirlenen satış tarihindeki rayiç değeri ile satış değeri arasındaki fahiş fark birlikte değerlendirildiğinde muvazaa olgusunun kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, dava dilekçesinde muris muvazaasına dayanarak çekilmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiş, ancak hükme esas alınan 12/05/2014 tarihli bilirkişi ek raporunda çekişmeli 18 parsel sayılı taşınmazın tevhit ile kaydı kapatılarak 24 parsel sayılı taşınmazın revizyon görmesi ve yeni oluşan parsel üzerinde inşa edilen binada kat mülkiyetine geçilmesi nedeniyle iptal ve miras payı oranında tescil isteğinin yerine getirilmesinin imkansız olduğunun belirtilmesi üzerine davacı taraf anılan rapora itiraz etmeyerek 24/06/2014 tarihli dilekçesi ile tapu iptal ve tescil isteklerine 110.625,00 TL tazminat bedeli üzerinden devam etmek istediğini bildirerek talebini daraltmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, hükme esas alınan 12/05/2014 tarihli bilirkişi ek raporunun doğru olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
Şöyle ki, bilirkişiler tarafından davalı ve diğer paydaşlar tarafından müteahhit ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi dikkate alınmak suretiyle mirasbırakanın çekişmeli temliki yapmamış olması ihtimali üzerinden bedel tespiti yapılmıştır. Ancak tespit edilmesi gereken hususun; mirasbırakan tarafından davalıya devredilen 1/2 payın, davalı adına hâlen kayıtlı olan çekişmeli 24 parsel sayılı taşınmazın 3, 6, 7 ve 14 no’lu bağımsız bölümlere hangi oranda yansımayacağının hesaplanması gerekir.
Hâl böyle olunca, mirasbırakan tarafından devredilen 1/2 paya tekabül eden davalı adına kayıtlı bağımsız bölümlerdeki payın ve değerinin hesaplanması, davacının talebini daralttığı 24/06/2014 tarihli dilekçesi de gözönünde bulundurularak davalı adına kayıtlı bağımsız bölümlerdeki davacı payına isabet eden pay değerine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenle yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.