......

Dava, 06.09.1990 – 21.10.2004 tarihleri arası dönemde, y,......igortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 05.09.1990 itibariyle başlayan 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalık nedeniyle kurumca iptaline karar verilen......sigortalılığın 06.09.1990 – 21.10.2004 arasında geçerli sayılmasına ilişkindir. Mahkemece istem kısmen hüküm altına alınarak, davacının........arafından 19.04.1996 kesilen ........primine istinaden 19.05.1996 tarihini takip eden ay başından başlayarak 21.10.2004 tarihine kadar ......sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiş ve Dairemizce dosya içeriğinde yer alan 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık sürelerinde çelişkinin giderilmesi yönünden bozulmuş, bozma nedenine göre sair yönler incelenmemiştir.
2926 sayılı Kanuna tabi sigortalı sayılabilmek için tarımsal faaliyetin varlığı ve kesintisiz sürdürülmesi koşuldur. Dava konusu somut olaya bu çerçevede bakıldığında, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, tarımsal faaliyet araştırmasının yeterince yapılmadığı ve karara dayanak yapılan kanıtların hüküm vermeye elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan dava konusu döneme yönelik olarak yukarıda anılan Kanunun 3"ncü maddesinin (b) bendi, 6"ncı ve 10"ncu maddeleri çerçevesinde gerekli inceleme ve araştırma yapılarak; davacının sahibi olduğu veya tarımsal amaçlı kullandığı taşınmazlar hakkındaki bilgi ve belgeler ilgili kurum ve kuruluşlardan getirtilmeli, tarımsal faaliyet yönünden yeterli miktarda taşınmazı kullanıp kullanmadığı, nerede oturduğu, faaliyetini kendi mülkünde mi, miras yolu ile elde ettiği mülkte mi, yoksa, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde mi sürdürdüğü, faaliyetine ara verip vermediği, kuraklık ve doğal afet gibi olaylara maruz kalıp kalmadığı, traktörü ve hayvanı olup olmadığı, hangi tür ürünler ektiği, yılda ne kadar ürün elde ederek bunu nasıl değerlendirdiği,
......
ortalama yıllık gelir tutarı ve bunun geçimini sağlamaya yetip yetmediği belirlenmeli, bu konularda zabıta araştırması yapılıp dava konusu dönemde görev yapan muhtar ve azaların bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, prim tevkifatlarına ilişkin olarak tüm teslimat ve kesinti tarihleri açıklığa kavuşturulmalı, böylelikle, tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürülüp sürdürülmediği olgusu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmelidir. Ayrıca Hukuk Genel Kurulu’nun 25.02.2009 tarih ve 2009/21-39 Esas, 2009/92 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi “sigortalılık niteliğini yitirenlerin tarım sigortalılığının yeniden başlaması için tescil veya tescil yerine geçen iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı yapılması gerekmektedir. Belirtilen durumlar dışında.........igortalılığının ziraat odası kaydı, doğrudan gelir desteği ödemelerinden yararlanma veya zirai kredi kullanımı nedeniyle kendiliğinden yeniden başlayıp devam etmeyeceği dikkate alınmalıdır.” hükmü gereğince tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürülmediği düşüncesine varılırsa tevkifat olan yıllar için aynı yılın sonuna kadar hüküm oluşturulmalıdır.
Ayrıca mahkemece verilen 05.05.2009 tarihli hüküm davacı tarafından temyiz edilmediğinden, davalı Kurum yararına oluşan usulü kazanılmış hak doğrultusunda, sigortalık başlangıcının 01.05.1996 tarihinden öncesine götürülemeyeceği düşünülmeden, yeni oluşturulan hükümde Tarım Bağ-Kur sigortalılığın başlangıcının 06.09.1990 olarak belirlenmesi de bozma nedenidir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme, araştırma ve yanılgılı değerlendirme yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraflar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

......