23. Hukuk Dairesi 2014/5838 E. , 2014/7703 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2012
NUMARASI : 2011/275-2012/185
Taraflar arasındaki genel kurul kararının yok sayılması ve Ticaret Sicile tescilinin önlenmesi davası sonucunda verilen hükmün reddine İlişkin Dairemizin 5.12.2013 gün ve 2013/9184 Esas, 2013/8332 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davalılar-birleşen davada müdahiller vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacılar, S.S. Üniversite S. Konut Kooperatifi"nin yönetim kurulu üyesi olduklarını, davalılardan S.. B.."nin denetim kurulu üyesi sıfatı ile İzmir Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü"ne başvurarak 23.04.2011 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmasını talep ettiğini, ancak idarece tek denetçinin genel kurulu toplantıya çağıramayacağı gerekçesi ile toplantıya temsilci gönderilmemesine karar verildiği halde davalıların toplantıyı yapmakta ısrar ederek ve üye olmayan bir çok kişiyi hazirun cetveline ilave ederek sahte bir genel kurul toplantısı yaptıklarını, hükumet komiserinin gelmediğini tesbit eden noter tutanağı düzenlettiklerini, daha önce davalıların hiçbir yetkileri olmadığı halde kooperatif adına yeni bir karar defteri tasdik ettirdiklerini, davalıların sahte olarak yaptıkları dava konusu genel kurul tutanaklarını İ.. M.."ne ibraz ettirdiklerini ve kendilerine geçici tescil belgesi verildiğini ve bu tescilin ilanına karar verildiğini, kooperatifte iki farklı yönetimin mevcut olduğunu ileri sürerek, 23.04.2011 tarihli olağanüstü genel kurulun yok sayılarak iptalini, geçici tescilin iptaline ilişkin yeni bir ilan yapılmasını talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar vekili, kooperatif anasözleşmesinin 54. maddesi ve TTK"nın 355. maddesi, ayrıca Yargıtay İçtihatları uyarınca tek denetçinin, kooperatifi genel kurula çağrılabileceğini, müvekkili S.. B.."nin de kendisine tanınan yetkiye dayalı olarak Baydındırlık ve İskân İl Müdürlüğü"ne müracaat ettiğini ve bakanlık temsilcisi görevlendirilmesini talep ettiğini, yolluk ücretinin yatırıldığını, ancak Bayındırlık ve İskân İl Müdürlüğü 22.04.2011 tarihinde bakanlık temsilcisinin atanamayacağını bildirdiğini, genel kurul tarihinde bir saat bakanlık temsilcisinin gelmesinin beklendiği, gelmemesi üzerine İzmir 31. Noteri ile birlikte önce Buca Kaymakamlığı"na, sonra İzmir Valiliği"ne gidildiğini, nöbetçi memurun herhangi bir işlem yapamayacağını bildirmesi üzerine geri dönülüp 60 üyenin katılımı ile toplantının yapılıp tüm kararların oybirliği ile alındığını, davanın haksız açıldığını savunarak, reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı S.S. Üniversite Saygınkent Konut Yapı Kooperatifi vekili, 23.04.2011 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan kararların kati tescilinin yapılıp ilan edilmesini İzmir Ticaret Sicil Memurluğunu hasım göstererek istemiş, davalı Ticaret Sicil Memurluğu, mahkemece verilecek karar uyarınca işlem yapılacağını bildirmiştir.
Mahkemece, asıl davanın, kooperatif genel kurulunda alınan kararların geçersizliğinin tesbitine ilişkin olup verilecek kararın doğrudan doğruya kooperatifi ilgilendirdiği için kooperatifin de hasım gösterilmesi gerekirken davanın sadece Ticaret Sicil Memurluğu aleyhine açılmasının doğru olmadığı, birleşen dava yönünden ise dava konusu 23.04.2011 tarihli genel kurul toplantısına çağrının 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu 43 ve anasözleşmesinin 27. maddesine göre her iki denetçi tarafından yapılması gerekirken sadece S.. B.. tarafından yapıldığı ve Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü"nce talebin reddedildiği buna rağmen genel kurul toplantısının yapıldığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karar birleşen davada müdahiller vekilince birleşen dava yönünden temyiz edilmiş, müdahillerin istemi Dairemizin 25.12.2013 gün ve 2013/9184 Esas, 2013/8332 Karar sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
Bu kez, asıl davada davalı-birleşen davada müdahiller birleşen dava yönünden karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada müdahiller vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.