Kasten öldürmeye teşebbüs - silahla yaralama ve tehdit - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/3764 Esas 2014/5657 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/3764
Karar No: 2014/5657
Karar Tarihi: 27.11.2014

Kasten öldürmeye teşebbüs - silahla yaralama ve tehdit - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/3764 Esas 2014/5657 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Müteahhir kalmış hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların değerlendirme için temyiz incelemesi dışı bırakıldığı bir davada, sanıklardan Fuat ve Hasan'ın Adem'e yönelik eylemleri suçun sübutu kabul edildi ve cezaları takdir edildi. Ancak, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiği halde sadece kasten yaralama suçundan hüküm verildiği, ayrıca TCK'nın 53/l-c maddesinde belirtilen hakların düşünülmediği belirtildi. Bu nedenle, hükümler bozuldu. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nun 231/12, 5237 sayılı TCK'nun 53/l-c.
1. Ceza Dairesi         2013/3764 E.  ,  2014/5657 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 1 - 2012/264286
    MAHKEMESİ : Siirt Ağır Ceza Mahkemesi
    KARAR TARİHİ VE NO : 30/05/2012, 2011/42 (E) ve 2012/98 (K)
    SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, silahla yaralama ve tehdit

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    1-) Sanıklar Fuat ve Hasan hakkında mağdurlar Abdulkerim ve Murat’ı kasten yaralama, sanıklar Adem ve Abdulkerim hakkında mağdurlar Fuat ve Hasan’ı kasten yaralama, sanık Murat hakkında mağdurlar Fuat ve Hasan’ı kasten yaralama ile silahlı tehdit suçlarından 5271 sayılı CMK’nun 231/12 maddesi uyarınca kurulan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, temyizi kabil olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan, mahallince değerlendirme yapılmak üzere temyiz incelemesi dışı bırakılmıştır.
    2-) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar Fuat ve Hasan’ın mağdur Adem’e yönelik eylemlerinin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin yasal savunma koşullarının oluştuğuna, tahrikin varlığına ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Bir olayda sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs mü yoksa kasten yaralama mı olduğunun kabulü için, suçta kullanılan aletin cinsi, kullanılış şekli, isabet eden bölge, darbe adedi ve şiddeti, hedef seçme olanağının bulunup bulunmadığı, mağdurdaki yaraların yerleri ve özellikleri, sanığın kendiliğinden mi yoksa engel bir nedenden dolayı mı eylemine son verdiği gibi ölçütlere bakılması gerekir.
    Olayımızda da mağdur Adem ve kardeşleri Abdulkerim ile Murat’ın nakliyecilik işi ile uğraştıkları, olay günü Murat’ın idaresindeki kamyonetle seyir halinde bulundukları sırada kavşağa geldiklerinde sanık Hasan’ın idaresindeki araç ile karşılaştıkları, aralarında yol verme konusunda anlaşmazlık yaşanması üzerine sanık Hasan’ın mağdur Adem’in kardeşine küfür ettiği, ilçe merkezine gittiklerini öğrenince de orada görüşürüz diye söyleyerek aracıyla yoluna devam ettiği, mağdur Adem ve kardeşlerinin ise ilçe merkezine geldikleri, kamyoneti tanık Muhbettin’in işlettiği manav dükkanın önüne park edip, araçtan indikleri, boş sebze kasalarını taşımaya başlayacakları sırada sanık Hasan’ın araçla yanında kardeşi olan diğer sanık Fuat ile birlikte geldiği, kamyonetin kime ait olduğunu sorduğu, mağdur Adem’in kamyonetin kendilerine ait olduğunu söylemesi üzerine her iki sanığın fikir ve irade birliği içerisinde fiil üzerinde hakimiyet kurarak ellerinde bıçaklarla mağdur Adem ve kardeşlerinin üzerine yürüdükleri, çıkan kavga sırasında mağdur Adem’e göğsünden, sağ kulak arkasından, sol kaş üzerinden ve sol omuz kısmından dört kez vurarak yaraladıkları, hemopnömotoraks meydana getirerek yaşamsal tehlike geçirmesine neden oldukları, olay sırasında mağdurun kardeşlerinin de basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralandıkları, mağdur Adem’in kardeşi Murat’ın kamyonette bulunan av tüfeğini aldığını gören sanıkların olay yerinden kaçtıkları anlaşılmakla,
    1-)Yukarıda belirtilen kriterlerden suçta kullanılan aletin cinsi, hedef alınan vücut bölgesi, darbe sayısı, yaraların yerleri ve niteliği, engel durumun varlığı dikkate alındığında sanıkların eyleme bağlı ortaya çıkan kastlarının öldürmeye yönelik olduğu ve sanıklar hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, suçun niteliğinde hataya düşülerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
    2-) 5237 sayılı TCK.nun 53/l-c maddesinde belirtilen haklardan kendi alt soyu olmayan kişiler yönünden infaz tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiğinin düşünülmemesi,
    Yasaya aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu nedenle CMUK.nun 326/son maddesi saklı kalmak kaydıyla tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 27/11/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.