11. Ceza Dairesi 2017/13956 E. , 2020/1976 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, Gaziemir 3"nolu Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yapan sanığın, hastaları görmeden ve muayene etmeden 12 farklı hastaya reçete tanzim etmek suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın ön inceleme ve soruşturma aşamalarında alınan beyanlarında, ilaç kullanım muafiyet raporu ile müracaat edildiği durumlarda, bazen hastanın kendisi gelmeden de reçete düzenlenerek yakınlarına verildiğini, suça konu reçete sahipleri olan hastalar kendisine kayıtlı hastalar olmamakla birlikte “misafir hasta” statüsünde oldukları için reçete yazabildiğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın 14.07.2011 tarihli ve 110640/İNC/2 sayılı inceleme raporunda suça konu reçetelerin tamamının sahte olarak tanzim edilmiş ilaç kullanım muafiyet raporlarına istinaden düzenlendiğinin belirtilmiş olması ve bu reçeteler ile ilaç kullanım muafiyet raporlarının asıl yada suretlerinin dosya içerisinde mevcut bulunmaması, dosya içerisinde bir sureti bulunan İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17.06.2015 tarihli 2014/100 Esas ve 2015/502 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında benzer eylemlerine ilişkin olarak açılan kamu davasında beraat kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
a)İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17.06.2015 tarihli 2014/100 Esas ve 2015/502 Karar sayılı dosyasının aslı yada onaylı suretinin getirtilerek incelenmesi, bu dosyayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi ile mükerrer yargılama olup olmadığının belirlenmesi,
b)Suça konu reçeteler ile bu reçetelere dayanak teşkil eden sahte ilaç kullanım muafiyet raporlarının asıllarının dosyaya getirtilmesi ile duruşmada aldatma kabiliyeti yönünden mahkemece incelenmesi ve denetime esas olacak şekilde dosya içerisinde bulundurulması,
c)Bilgi ve rızaları dışında adlarına reçete düzenlenen ve mahkemece beyanlarına başvurulmayan diğer hastalar ile ... Eczanesi sahibi ...’un duruşmaya celp edilmeleri ile tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, adlarına reçete düzenlenen tanıklara sanığı tanıyıp tanımadıkları, suça konu reçetelerden haberdar olup olmadıkları, reçetelerdeki ilaçların alındığı ... Eczanesinden alışveriş yapıp yapmadıkları, reçetelerin arkasında yer alan yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığı ve ilaç kullanım muafiyet raporlarının asıl yada suretlerini bu eczaneye bırakıp bırakmadıkları hususlarının; eczane sahibi tanığa ise sanığı tanıyıp tanımadığı, eczanesine bırakılan ilaç kullanım muafiyet raporları yada sahte ilaç kullanım muafiyet raporlarına istinaden sanığa ilaç yazdırıp yazdırmadığı hususlarının ayrıntılı olarak sorulması,
d)İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27.02.2013 tarihli 2011/115 Esas ve 2013/66 Karar sayılı dosyası ile resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkûmiyetlerine karar verilen ... Eczanesi sahibi ... ve eczane kalfası ... ile sanık arasında herhangi bir iştirak ilişkisi bulunup bulunmadığının ortaya konulması; taraflar arasında iştirak ilişkisi bulunduğunun belirlenememesi halinde, sanığın kendisine ibraz edilen sahte ilaç kullanım muafiyet raporlarının gerçekliği konusunda gerekli özeni göstermeme, hastaları görmeden ve muayene etmeden reçete düzenleme şeklindeki eylemlerinin zincirleme şekilde görevi ihmal suçuna vücut verip vermeyeceği de karar yerinde tartışıldıktan sonra hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucunda sanık hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a)"Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" olan suç adının, gerekçeli karar başlığında “görevi kötüye kullanma”, “30.09.2010” olan suç tarihinin “25.11.2011” olarak yanlış yazılması,
b)Sanık hakkında TCK’nin 204/2. maddesi uyarınca alt sınırdan belirlenen temel cezanın TCK"nin 43. maddesi uyarınca ¼ oranında artırılıp, TCK"nin 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak sonuç cezanın “3 yıl 1 ay 15 gün hapis” yerine, “2 yıl 13 ay 15 gün” olarak eksik belirlenmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 02.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.