13. Ceza Dairesi 2016/7378 E. , 2017/15299 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, suç eşyasının satın alınması veya bulundurulması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000. TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.320 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazlarının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında hırsızlık, sanık ... hakkında ayrıca mala zarar verme, sanıklar ... ve ..., hakkında ise suç eşyasının bilerek satın alınması veya bulundurulması suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olay günü kamera kayıtlarına göre katılana ait ikamete 06:59- 07.30 saatleri arasında girilmiş olduğunun anlaşılması ve güneşin ... İlinde olay günü saat 06:34 sıralarında doğmuş olması dikkate alınarak eylemin gece gerçekleştiğine dair kesin delil bulunmadığı halde, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık eyleminin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK"nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hükümler kurularak sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında suç eşyasının bilerek satın alınması veya bulundurulması suçları bakımından, 18/06/2014 tarihinde kabul edilip 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesi gereğince “ Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet Savcısı"nın kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” hükmü de gözetilerek, sanığa hükümde infaz yetkisini de kısıtlar şekilde hapisten çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi,
3-Sanıklar ..., ... ve ... bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ile sanıklar ..., ... ve ..."in temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık ..."ın hakkında hırsızlık suçu ile ilgili hüküm fıkrasından TCK"nın 143. maddesine ilişkin bölüm karardan çıkartılması suretiyle; hakimin takdir hakkına dokunulmadan sanık hakkında TCK"nın 142/1-b, 62. maddeleri uyarınca sonuç olarak 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılması tümcesinin eklenmesi, suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçu ile ilgili hüküm fıkrasından ise TCK"nın 143. maddesine ilişkin bölüm karardan çıkartılması suretiyle; hakimin takdir hakkına dokunulmadan sanık hakkında TCK"nın 142/1-b,31/3,62. maddeleri uyarınca sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılması tümcesinin eklenmesi, sanıklar ... ve ... hakkında suç eşyasının bilerek satın alınması veya bulundurulması suçları bakımından ise hüküm fıkralarında yer alan “...para cezasının ödenmemesi halinde adli para cezasının hapse çevrilmesine...” şeklindeki ibarelerin çıkarılarak yerine “5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesi uyarınca, infaz aşamasında tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet Savcısı"nın kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, iki saat çalışılması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verileceği, günlük çalışma süresinin, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirleneceği, hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uyulmaması halinde, çalışılan günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamının açık ceza infaz kurumunda yerine getirileceği” ibaresinin eklenmesi ve ayrıca sanıklar ..., ... ve ... bakımından hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal, sanıklar ... ve ... hakkında ise suç eşyasının bilerek satın alınması veya bulundurulması suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; konut dokunulmazlığını bozma suçunun sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... suç eşyasını bilerek satın alma suçunun sanıklar ... ve müdafii tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklar ... ve ... hakkında suç eşyasının bilerek satın alınması veya bulundurulması suçları bakımından, suça konu eşyaların altın şeklinde ziynet eşyaları olması, sanıkların mesleklerinin kuyumculuk olması, ele geçen ziynet eşyasına ait dosyada mevcut değer tespit tutanağı, kalan suç eşyalarının ise bulunamamış olmakla miktarlarının denetime olanaklı tespit edilememiş olması ile tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, sanıkların üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatı yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından, olay günü kamera kayıtlarına göre katılana ait ikamete 06:59- 07.30 saatleri arasında girilmiş olduğunun anlaşılması ve güneşin... İlinde olay günü saat 06:34 sıralarında doğmuş olması dikkate alınarak eylemin gece gerçekleştiğine dair kesin delil bulunmadığı halde, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık eyleminin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK"nın 116/4. maddesinin uygulanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurularak sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında fazla ceza tayin edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ile sanık ..., ... ve ..."nın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.