8. Hukuk Dairesi 2014/335 E. , 2014/3478 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2012
NUMARASI : 2011/19-2012/290
S.. K.. ile N.. T.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 19.06.2012 gün ve 19/290 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı N.. T.. vekili ile davalı M.. T.. taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle parselin davalılar üzerindeki tapu kaydının kısmen iptali ile ayrı parsel halinde, bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda paylı mülkiyet şeklinde vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı N.. T.. vekili, vekil edeni tarafından satış yapılmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı B.. T.. 03.02.2012 tarihli keşifte, nizalı taşınmazın babası M.. A.. tarafından kısmen kendisine kısmen kardeşi H..’e verildiğini, dava konusu taşınmaz bölümünü davacının bayiine kendisinin sattığını açıklamıştır.
Davalı İ.. ve M.. T.., davayı kabul ettiklerine ilişkin beyanda bulunmuştur.
Davalı M. N.. T.., davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle “davanın kabulüne, Muğla ili, Marmaris ilçesi, Hisarönü köyü, parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi Z.. B..’ın 17.02.2012 havale tarihli raporuna ekli krokide turuncu ile işaretli olarak N2 harfi ile gösterilen 720,67 m2"lik kısmının tapusunun iptaline, sözkonusu taşınmazın 133/2400 pay ile A.. kızı S.. K.. adına tapuya kayıt ve tesciline…” karar verilmiştir. Hüküm, davalı N.. T.. vekili ile davalı M.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 297. maddesi gereğince bir mahkeme kararının hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi öngörüldüğü halde somut olayda hüküm fıkrasında yukarıda yazılı olduğu şekilde taşınmazın ifrazen mi yoksa pay üzerinden mi iptal ve tesciline karar verildiği hususunda çelişki yaratılarak, bunun yanısıra nizalı taşınmazın davalılar adına paylı mülkiyet hükümlerine tabi bulunduğu ve gerekçeli kararda da açıklandığı üzere nizalı parselin bir kısım paylarına yönelik olarak dava dışı 3. kişilerin açtığı, kabulle sonuçlanan ve kesinleşen Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/471 Esas ve 2011/397 Karar sayılı ilamıyla bir kısım davalı paylarının iptal ve 3. kişiler adına tescil edilmiş olduğu nazara alınmaksızın infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması içeriği yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırıdır.
Başka bir anlatımla mahkemenin ilamında teknik bilirkişi krokisinde gösterilen bölümün ifrazına mı, yoksa paylı mülkiyet esaslarına göre mi iptal ve tescil kararı verildiği anlaşılamadığı gibi, paylı mülkiyet hükümlerine tabi bulunan taşınmazda hangi davalının veya davalıların paylarına ilişkin hüküm kurulduğu da belirtilmemiştir. Bu durumuyla hüküm infaza elverişli değildir. Mahkeme tarafından öncelikle bu durumun açıklığa kavuşturulması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetli olmamıştır. Tapu sicilinin doğru esaslara dayanması ve düzgün tutulması Devletin sorumluluğu altındadır ve kamu düzeni gereğidir. Diğer bir deyişle tapu sicilinin düzenli tutulmasına dair kararlar kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle kendiliğinden göz önünde tutulması gereken hususlardandır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı N.. T.. vekili ile davalı M.. T..’ın temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yine 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 297,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılar N.. T.. ve M.. T.."a ayrı ayrı iadesine, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.