Esas No: 2014/2942
Karar No: 2014/4238
1- - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/2942 Esas 2014/4238 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KD - 2012/99148
Mahkeme : ADANA 8. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 15.11.2011 - 2010/199 esas ve 2011/242 karar
Suç : 1- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
(Sanıklar Serhan ve Harun hakkında)
2- Suç işlemek için kurulmuş olan örgüte üye olma
( Sanıklar M.H., Mustafa, Ramazan ve
İrfan hakkında)
3- Örgüt faaaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ihraç etme (Tüm sanıklar hakkında)
Sanıklar hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin, Dairemiz tarafından sanıklar Harun, M.H., Ramazan ve İrfan hakkında duruşmalı ve diğer sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılan temyiz incelemesi sonunda 31.01.2013 tarihinde 2012/9688 esas ve 2013/1076 karar sayı ile bozulmasına karar verildiği; Dairemizin bu kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca sanıklar Serhan, Harun, M. H. ve Mustafa yönünden itiraz edildiği; Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 10.12.2013 tarihinde 2013/483-599 sayı ile Dairemizin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararındaki tüm hükümlerin yeniden incelenmesi için Dairemize gönderilmesine karar verildiği anlaşıldı.
Temyiz incelemesi, daha önceki talepleri gereğince sanıklar Harun, M. H., Ramazan ve İrfan hakkında duruşmalı; diğer sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun yukarıda belirtilen kararı uyarınca, sanıkların iletişimlerinin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasına ilişkin deliller de dahil olmak üzere dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek inceleme yapılmıştır.
A) Sanıklar H.. Ş.. ve S.. A.. hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçundan; sanıklar M.. Ü.., M.. Ö.., R.. A.. ve İ.. A.. hakkında ise “suç işlemek için kurulmuş olan örgüte üye olma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “Suç işlemek için örgüt kurmak” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gereklidir. Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye
sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması da aranmalıdır. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir. Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.
Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işleyen kişi, hem işlediği suçtan hem de örgüte üye olmak suçundan ayrı ayrı cezalandırılır.
Somut olaya bakıldığında; örgüt oluşturmak için sanıkların sayısı yeterli ise de; suç işleme iradelerinde devamlılık ve aralarında hiyerarşik ilişki saptanamamıştır.
Açıklanan durum karşısında, TCK"nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve dolayısıyla “suç işlemek için kurulmuş olan örüte üye olma” suçlarının unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıkların müdafileri ile sanıklar M.H. ve Mustafa"nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, sanıklar Ramazan ve İrfan yönünden oybirliğiyle, sanıklar Serhan, Harun, M.H. ve Mustafa yönünden Üye ve Üye Ş"in karşı oyu ve oyçokluğuyla;
B) Sanıklar S.. A.., H.. Ş.., M.. Ü.. ve M.. Ö.. hakkında “örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ihraç etme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Sanık Serhan hakkında, 04.06.2010 tarihinde işlediği "uyuşturucu madde ihraç etme" suçu ile ilgili olarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26.08.2010 tarihli iddianamesi ile kamu davası açılmasından sonra, sanığın 18.09.2010 tarihli "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçunu işlediği anlaşıldığından; tebliğnamedeki (4) numaralı bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- Sanık Harun"un, isnat edilen suçun kanunî tanımında yer alan fiili gerçekleştirdiğine ya da suç konusu eroine ortak olduğuna ilişkin delil bulunmadığı; sabit olan fiilinin, diğer sanık M, H. ile uyuşturucu maddenin alıcısı olan kişiler arasında irtibatı sağlayarak, suçun işlenmesine yardım etmekten ibaret olduğu dikkate alınarak, sanık Harun hakkında TCK"nın 39. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ile ilgili bozma nedenine göre, sanıklar hakkında koşulları bulunmadığı halde TCK‘nın 188. maddesinin 5. fıkrasının uygulanması,
3- Sanıklar hakkındaki sonuç hapis cezasının, TCK"nın 61. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca "otuz yıldan fazla olamayacağının" dikkate alınmaması,
4- TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu fıkranın (c) bendinde yazılı olan "velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri" açısından yoksunluğunun, sadece kendi altsoyları üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmesine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden; “TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi yönünden koşullu salıverilmelerine kadar, diğer bentler açısından ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” sürmesine karar verilerek, sözü edilen maddenin (2) ve (3) numaralı fıkralarına aykırılık oluşturulması,
Yasaya aykırı, sanıkların müdafileri ile sanıklar M.H. ve Mustafa"nın temyiz itiazları; sanıklar Harun ve M. H. müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde olduğundan, resen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA; tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmadığından, sanıklar Harun ve M.H. hakkındaki salıverilme isteklerinin reddine; Üye . ve Üye Ş."in (1) ve (2) numaralı bozma nedenleri yönünden karşı oyları ve oyçokluğuyla, (3) ve (4) numaralı bozma nedenleri yönünden hükmün düzeltilerek onanması gerektiğine ilişkin karşı oyları ve oyçokluğuyla, salıverme isteklerinin reddi yönünden ise oybirliğiyle,
C) Sanıklar R.. A.. ve İ.. A.. hakkında “örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ihraç etme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
1- Sanıkların, diğer sanıkların "uyuşturucu madde ihraç etme" suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin, kuşku ve varsayımdan öte delil bulunmadığı; sabit olan fiillerinin, konteynırlardaki uyuşturucu maddeyi depoya indirmekten ibaret olduğu ve böylece "ticaret amacıyla uyuşturucu madde bulundurma ve depolama" suçunu işledikleri gözetilmeden, sanıklar hakkında bu suç yerine "uyuşturucu madde ihraç etme" suçundan hüküm kurulması,
2- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ile ilgili bozma nedenine göre, koşulları bulunmadığı halde TCK‘nın 188. maddesinin 5. fıkrası uyarınca sanıkların cezalarının artırılması,
3- Sanıklar hakkındaki sonuç hapis cezasının, TCK"nın 61. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca "otuz yıldan fazla olamayacağının" dikkate alınmaması,
4- TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu fıkranın (c) bendinde yazılı olan "velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri" açısından yoksunluğunun, sadece kendi altsoyları üzerindekiler yönünden koşullu salıverilmesine, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği gözetilmeden; “TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi yönünden koşullu salıverilmelerine kadar, diğer bentler açısından ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” sürmesine karar verilerek, sözü edilen maddenin (2) ve (3) numaralı fıkralarına aykırılık oluşturulması,
Yasaya aykırı, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları ile duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenlerle yerinde olduğundan, resen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmadığından sanıklar Ramazan ve İrfan hakkındaki salıverilme isteklerinin reddine, oybirliğiyle,
29.05.2014 tarihinde karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 29.05.2014 tarihinde saat: 13.30"da verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı "nın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık H.. Ş.. müdafii Avukat U. E. D., sanıklar H.. Ş.. ve M.. Ü.. müdafii Avukat M. İ.Ş."nun yüzlerine karşı, diğer sanıklar R.. A.. ve İ.. A.. müdafii Avukat E. K."un yokluğunda 29.05.2014 tarihinde yöntemine uygun biçimde, açık olarak okunup anlatıldı.
KARŞI OY GEREKÇESİ:
Sanıklar M.. Ü.., M.. Ö.., R.. A.., S.. A.., İ.. A.. ve H.. Ş.. haklarında, 26.08.2010 tarihli iddianame ile suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından açılan kamu davasının yargılaması sonunda verilen sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin karar Dairemiz sayın çoğunluğu tarafından özetle; atılı suçun suç işlemek amacıyla kurulmuş örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmemesi, sanık H.. Ş.."nin eyleminin diğer sanıklar M. H. Mustafa ve Serhan"ın uyuşturucu madde ihraç eylemine yardım olacağından bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Sanıklar Serhan, M. H. ve Mustafa 17.03.2010 tarihinde yasal yükü greyfurt olan iki konteyner içinde Hollanda"ya uyuşturucu madde göndermişler, Hollanda makamlarınca greyfurtların bozuk olduğunun tespit edilmesi üzerine, konteynerler Türkiye"ye iade edilmiş, konteynerler 11.05.2006 tarihinde Mersin limanına gelmiş, sanıklar yasal işlemleri gerçekleştirip, konteynerleri boşaltarak içerisinde bulunan uyuşturucu maddeleri tekrar yurt dışına gönderme hazırlıklarına başlamışlardır.
Sanıklardan Harun Hollanda"da yaşamakta ve işçilik yapmaktadır. Sanıklardan Serhan ve M. H. Hatay ili Dörtyol ilçesindeki narenciye paketleme tesisinin işleticileri, M.. Ö.."da çalışanlarıdır.
Sanıklardan Serhan, M.H. ve Mustafa konteynerlerin Mersin limanına geldiği tarihten itibaren uyuşturucuların geri alınabilmesi için yoğun bir çaba içine girmişlerdir.
25.05.2010 tarihinde sanık Mustafa "bugün belli olacak, kemik taraması oldu, inşallah temiz çıkar" diyerek, Mersin limanında konteynerler içerisindeki uyuşturucu maddelerin geri alınabilmesi için bozuk olduğu anlaşılan yasal yükler üzerinde yetkili merciilerce yapılacak incelemeden bahsetmiştir.
Mevlüt Hakan"la Harun ve Yüksel"in telefon görüşmeleri ile mesajlaşmalarının 25.05.2006 tarihinden, 02.06.2006 tarihine kadar devam ettiği görülmektedir.
25.05.2006 tarihinde Harun"un M. H."a çektiği mesajda "Hakan abi merhaba, bu nakliye şirketini sıkıştırabilir misin bunlar haftaya erteleyecekler gene, burada müşterilere mahçup oluyoruz iki de bir" dediği,
27.05.2010 tarihinde M.. Ö.. ile S.. A.. arasında yapılan görüşmede Serhan"ın "Şimdi Pazartesiye mi kaldı, ikiside mi soğan alim di mi" dediği, Mustafa"nın da "büyük ihtimalle yarın Cuma" dediği, bu görüşmede de Serhan"ın, konteynerler içerisindeki uyuşturucuların geri alınması konusunda Mustafa"dan bilgi aldığı,
28.05.2006, saat 18.03"de yapılan görüşmede Yüksel"in "yorulduk, kendimiz çektik mahvolduk," M.H."ın da "çürük var mı" Yüksel"in "tek tük var, o da normal" dediği, aynı gün saat 18.48"de yapılan başka bir görüşmede de Mevlüt Hakan"la X şahsın gönderilen uyuşturucuların kilosunu şifreli olarak belirledikleri anlaşılmaktadır.
28.05.2010 tarihinde M. H."ın yurt dışında bulunan Yüksel isimli kişiye Mersin limanında bekleyen uyuşturucuların geri alınması ile ilgili bilgi verdiği,
31.05.2010 ve 02.06.2010 tarihlerinde, M.H., Serhan ve Mustafa arasında Mersin limanında bekleyen uyuşturucuların geri alınması konusundaki telefon konuşmalarının devam ettiği, 02.06.2010 tarihinde Mustafa"nın Serhan"a "He abi doktora göründüm, gözümüz aydın temiz çıktım iyiyim yani" diyerek konteynerler içerisindeki uyuşturucuları bozulmadan ve yakalatmadan geri aldığı bilgisini verdiği görülmektedir.
Serhan, Mustafa ve M. H., olayın başından itibaren birlikte hareket etmişler, Mustafa bu görüşmeler boyunca her safhada Serhan"ı bilgilendirmiş, Serhan da uyuşturucuların gönderileceği bir sonraki sevkiyatın yasal yükü olarak soğan temin etmeye çalışmıştır.
Bu telefon görüşmelerine göre Serhan"ın yurt içindeki uyuşturucuların ve yasal yüklerin teminini gerçekleştirdiği, bu konuda Mustafa"ya talimatlar verdiği, M. H."ın da yurt dışında uyuşturucuları karşılayan ve pazarlanmasını organize eden Harun ve Yüksel"le görüştüğü bu görüşmeler hakkında Mustafa"ya bilgi verdiği, Mustafa"nın da bu bilgileri Serhan"a aktardığı görülmektedir. S.. A.."ın yurt dışında bulunan kişilerle doğrudan temas kurmaması, yurt dışındaki gelişmeler hakkında Mustafa"nın kendisini bilgilendirmesine göre yurt içindeki yapılanmanın liderinin Serhan olduğu, M.H. ve Mustafa"nın da bu yapılanmaya dahil oldukları anlaşılmaktadır.
Sanık M. H. yurt dışında bulunan Harun ve açık kimliği tespit edilemeyen Yüksel ile görüşmeler yapmıştır.
01.06.2010 tarihinde saat 10.32"de M. H. "abi Yüksel beni arasın mutlaka" diyerek mesaj çekmiş, saat 11.20"de M. H. yurtdışı telefon numarasından Harun"u aramış "abi mesaj çektim aldın mı" demiş, Harun da "aldım telefonu kapalı" demiştir. Aynı tarih saat 14.36"da yapılan görüşmede Harun, M. H."a "senin numaranı gönderdim, bana cevap gelmedi" demiş,
18.48"de M. H. mesaj çekmiş "abi aramıyorlar, şirketin hesabına para yatırmaları gerek mutlaka, çocuk oyuncağı değil, bu telefonu neden kapalı Yüksel"in" demiş, 19.09"daki görüşmede Harun "onu aradığını telefonun açılmadığını" söylemiş, 19.17"de M. H. ile Yüksel görüşmüş, M.H."a dün bir konteyner daha soğan çıkardım ama direkt hale gönderebilirsiniz, taze" olduğunu Yüksel"in de "abi iyide ben şirketi devrediyorum" dediği görülmüştür.
Harun 06.06.2006 tarihinde x şahısla yaptığı görüşmede Serhan, M. H. ve Mustafa"nın yakalanmasından bahsettiğinden, Harun"un Serhan liderliğindeki yapılanmanın yurt dışına gönderdiği uyuşturucu maddelerin pazarlanmasını koordine ettiği,
Yüksel ile irtibatı sağladığı, dosya kapsamına göre suça TCK"nın 37. maddesi anlamında fail olarak katıldığı anlaşılmaktadır.
Bu telefon görüşmelerine göre Serhan liderliğindeki yapılanmanın, ele geçen uyuşturucudan farklı, başka yurt dışı sevkiyatları da vardır ve sanıkların uyuşturucu madde ihraç etme konusundaki iradeleri devamlılık arz etmektedir.
Yukarıda açıkladığımız nedenlerle;
Suç konusu eroinin miktarı ile ele geçiriliş biçimi; sanıkların yurt dışı bağlantıları, sanıklar arasında geçen telefon göreşmelerinin içeriği, daha önce de yurt dışına eroin göndermeleri ve bu şekilde gerçekleşen suç işleme iradelerindeki devamlılık, aralarında gevşekte olsa hiyerarşik ilişki bulunması dikkate alınarak,
1- Sanıklar Harun ve Serhan hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", sanıklar M. H. ve Mustafa hakkında "suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma" suçlarından verilen diğer yönleriyle usul ve yasaya uygun olan hükümlerin TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasındaki eksiklik yönünden düzeltilerek onanmasına,
2- Sanıklar Harun, Serhan, M. H. ve Mustafa hakkında "suç işlemek için teşkil edilmiş örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ihraç etme " suçundan kurulan ve diğer yönleriyle usul ve yasaya uygun olan hükümlerin TCK"nın 61/7. ve 53. maddelerinin uygulanmasındaki eksiklik yönünden düzeltilerek onanmasına,
Karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmıyoruz. 29.05.2014
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.