10. Ceza Dairesi 2014/2850 E. , 2014/4235 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 10 - 2013/96215
Mahkeme : İSTANBUL 12. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 21.05.2012 - 2009/126 esas ve 2012/74 karar
Suçlar : 1-Suç işlemek örgüt kurma (Sanık Zekeriya hakkında ) Suç işlemek için kurulmuş olan örgüte faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma (Tüm sanıklar hakkında)
Temyiz incelemesi, müdafilerinin isteği üzerine sanıklar Zekeriya, Ünal, Yalçın, Yılmaz, M.. Ç.., İsmet, Tarık, İsmail, Tevfik, Baki, Ömer ve Bülent ile duruşma sırasında hazır olan müdafii resen duruşmaya kabul edilen sanık Nevzat hakkında duruşmalı, yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen müdafileri duruşmaya gelmeyen sanıklar Sinan, Übeyit ve Liyattin ile diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Anayasa"nın 141. maddesinin 3. fıkrası ve CMK"nın 230. maddesinin 1. fıkrası uyarınca hükmün gerekçe bölümünde, sanıkların lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesi, bu kapsamda sanıkların hangi tarihte kiminle ne şekilde telefon konuşması yaptığının ve bu konuşmaların gerçekleşen somut olgularla bağlantısının gösterilmesi, tüm delillerin ayrı ayrı tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin belirlenmesi ve ulaşılan kanıya göre sanıkların sabit kabul edilen fiilleri açıklanarak bunun nitelendirilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının saptanması gerektiği gözetilmeden, yetersiz ve soyut gerekçe ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar Zekeriya, İsmet, Nevzat, Tevfik, Baki ve Liyattin ile müdafileri, sanıklar Ünal, M.. G.., Yalçın, Yılmaz, M.. Ç.., İsmail, Tarık, Ömer ve Bülent"in müdafileri, sanıklar Sinan, Ferhat, Rifat, Osman, Übeyit ve Abdulvehap"ın temyiz itirazları ile sanıklar Zekeriya, Ünal, Yalçın, Yılmaz, M.. Ç.., İsmet, Tarık, İsmail, Nevzat, Tevfik, Baki, Ömer ve Bülent müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde olduğundan, örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünden resen de incelenen her iki suçla ilgili hükümlerin diğer yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA; tutuklama koşullarında bir değişiklik olmadığından, sanıklar Zekeriya, Sinan, Ünal, M.. Ç.., Nevzat, Übeyit ve Ömer hakkındaki salıverilme isteklerinin reddine; hükümlerin bozulması yönünden oybirliğiyle; salıverilme istekleri yönünden sanıklar Zekeriya, Sinan ve Ünal hakkında Başkan Vekili . ve Üye "ün karşı oyu ve oyçokluğuyla, diğer sanıklar hakkında oybirliğiyle 29.05.2014 tarihinde karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 29.05.2014 tarihinde saat 15.30"da verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı M. E. B."nın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar Z.. Ç.. ve M.. Ç.. müdafii Avukat İ. K., sanık Ü.. Ö.. müdafileri Avukat İ. S. ve Avukat F. Ö. M.. Ç.. müdafii Avukat G. Ç. sanıklar T.. A.. ve B.K. müdafii Avukat E. G."ın yüzlerine karşı, diğer sanıkların müdafilerinin yokluklarında 29.05.2014 tarihinde yöntemine uygun biçimde, açık olarak okunup anlatıldı.
KARŞI OY GEREKÇESİ
(sanıklar Zekeriya, Sinan ve Ünal"ın salıverilmesi gerektiğine ilişkin)
1- Avrupa İnsan Haklarını ve Temel Hürriyetleri Koruma Sözleşmesi (AİHS)"nin başlangıç bölümü ve 53. maddesi hükümlerine göre;
a) AİHS insan haklarını ve temel özgürlükleri asgari ölçüde koruyan bir sözleşmedir. Zamanla koruma sınırlarının genişletilmesi amaçlanmıştır.
b) AİHS"ye taraf olan devletler, iç hukuklarında insan haklarını ve temel özgürlükleri daha fazla koruyacak düzenlemeler yapabilirler veya bu konuda başka bir sözleşmeyi kabul edebilirler. AİHS"nin hiçbir hükmü, bu nitelikteki düzenlemelere aykırı düşecek şekilde yorumlanamaz. Başka bir anlatımla, AİHS"ye taraf olan devletlerin, iç hukuklarında veya kabul ettikleri başka bir sözleşmede yer alan insan haklarını ve temel özgürlükleri daha fazla koruyan hükümlerin, AİHS"ye aykırılığı ileri sürülemez.
2- AİHS"nin 5. maddesine göre, tutuklu bulunan herkesin, makûl bir süre içinde serbest bırakılmaya hakkı vardır. Tutukluluk, makûl süreden fazla olamaz.
3- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, AİHS"nin 5. maddesindeki tutuklulukta geçecek “makûl süre” kavramını yorumlarken, bu sürenin ilk derece mahkemesinin mahkûmiyet hükmünden sonraki aşamayı kapsamadığını kabul etmiştir. Ancak AİHS"nin başlangıç bölümü ile 53. maddesine göre, sözleşmeye taraf olan devletler kendi yasalarında sanığın özgürlüğünü daha fazla koruyucu hükümlere yer verebilirler. Bu nitelikteki hükümlerin AİHS"ye aykırılığı ileri sürülemez.
4- CMK"nın 2, 102 ve 104. maddeleri ile CGTİHK"nın 4. maddesine göre;
a) İddianamenin kabulünden, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre, kovuşturma evresidir.
b) Suç şüphesi altında bulunan kişinin, iddianamenin kabulünden, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evredeki sıfatı sanıktır.
c) Sanığın, hakkındaki mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden, hükmün infaz edildiği tarihe kadar geçen evredeki sıfatı ise hükümlüdür.
d) CMK"nın 102. maddesinde düzenlenen azami tutukluluk sürelerine, hükmün kesinleşmesine kadar geçen süreler de dahildir.
5- Diğer yandan, aynı dava içinde birden fazla suç nedeniyle tutuklama kararı verilmiş olması durumunda da, tutuklamayla ilgili azami süre bir kez uygulanır.
6- Somut olayda, sanıklar Zekeriye, Sinan ve Ünal suçun işlendiği 20.02.2009 tarihinde yakalanıp 24.02.2009 tarihinde tutuklanmışlardır. Yakalandıkları tarihten bu güne kadar 5 yıl 3 ay 9 gün süre geçmiş olup, 5 yıllık azami tutukluluk süreleri çoktan dolmuştur.
7- Açıklanan nedenlerle, sanıklar Zekeriye, Sinan ve Ünal"ın salıverilmeleri gerektiği kanısını taşıdığımızdan, çoğunluğun aksi görüşüne katılmıyoruz. 29.05.2014